Marx'ı okuyup anlamak ‘FP’ hareketini anlamaktır

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Necmettin Erbakan bundan epey yıllar önce söylediydi: ‘‘Karl Marx ziyadesiyle haklıydı...’’

İlk duyduğumda çok şaşırdıydım.

Sırf Erbakan'ın ağzından çıktığı için...

Marx'ı iyi bilirim.... Örgütlü dinlerle pek fazla bir barışıklığı, anlaşmışlığı yoktur.

Erbakan'ın konuşmasını sonuna kadar okudum...

Parantez açayım, Erbakan'ın Marx'ı okuduğunu sanmam... Kitaplarının sergilendiği yerlerden geçerken, ‘‘Tövbe estağfurullah!’’ dediğini düşünürüm... Ama, Marx'ı özümlediğini anladım...

RP'li seçmenlerinin faltaşı gibi açılmış gözlerinin önünde, besam yelkeni gibi açılmış kulaklarının dibinde, söylemini sürdürdü.

* * *

‘‘Kapitalizm, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Kapitalizmde fiyatları tekeller, karteller tayin eder. Kapitalizmin temelinde haksız kazanç, onun da temelinde faiz yatar, murabaha sermayesi yatar...’’

Yatıp kalkıp dua edelim, Hoca Efendi ‘‘selamınaleyküm tavarişler’’ diyebilirdi...

* * *

Erbakan, Marx'ı okumamıştır, ama, özümlemiştir. Marx'ın 1881 yılında ‘‘İslamiyet üzerine’’ yazdığı bir mektubu kısaca özetlemek istiyorum.

‘‘Bütün tek tanrılı dinler, kurulu düzene karşı oluştu, örgütlendi, gelişti. Arabistan çöllerinde inanılmaz bir yokluk, yoksulluk, yozluk vardı. Müslümanlık, bir isyan bayrağı olarak doğdu. Murabaha sermayesi her yere, her şeye hâkimdi. Tefeciler ülkenin insanını soyup soğana çeviriyordu. Ama fakirin, fukaranın, göçebenin, yoksulun ideolojisi yoktur. Kendisine şemsiye edeceği, kalkan olarak kullanacağı bir felsefesi yoktur. Müslümanlık onu sağladı...’’

* * *

Türkiye'de garip bir tartışma başladı.

‘‘Gurbetçi’’ oyları kazanalım mı? Yoksa, unutalım gitsin mi?

Muhtelif ve aykırı fikirler var bu konuda...

‘‘Avrupa görmüş’’ soydaşlarımızın oy kullanmalarının kolaylaştırılmasını isteyenler çoğunlukta... Sosyal demokrat rüzgârların Türkiye'de eseceğini zannediyorlar. Yanılıyorlar.

Kim oy kullanır?

Her zaman söylemişimdir? En örgütlü kim ise, o kazanır.

* * *

Gâvur ellerinde ikamet buyurup oy kullanma hakkına yakında sahip olacak olan 18-20 yaş grubundakilerin Türkiye'deki seçimden haberi yok...

Onunla ilgisi de yok... Lâf aramızda, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün, Yüksek Seçim Kurulu'nun yurt dışında yaşayıp oy kullanma hakkına sahip seçmen sayımızın kaç olduğundan da haberi yok...

Gurbetçilere oy hakkı vereceklermiş... Güldürmeyin...

Taban kâğıdı görülmeden, poker masasında blöf yapılmaz...

* * *

Türkiye'nin dört bir yanına, her iline, ilçesine, beldesine eşit dağılmış 80-85 bin cami var. Günde 5 defa toplanılır orada...

Otobüs, minibüs, taksi kaldırırsın... At, deve, eşek kiralarsın...

Önce ‘‘seçmen’’ yazdırırsın...

Sonra da ‘‘sandık başına’’ taşırsın...

Böyle şeyler, liberalliğin, solumtraklığın vurdumduymazlığını kaldırmaz...

Örgüt ister.

Uçak kaldırırsın, otobüs-minibüs-tren-taksi tutup, ya postaneye, ya en yakın konsolosluğa götürürsün...

En çok yurttaşımızın bulunduğu Almanya'da 800 bin potansiyel seçmen var.

Sandık başına kim taşıyacak bunları?

* * *

Önümüzdeki seçimi, en örgütlü parti birinci bitirir.

Peki, Fazilet Partisi'ne niye kızıyorsunuz?

Yaşı 75'i bulan cumhuriyetimizde, örgütlenmenin ciddiyetini ilk onlar anladığı için mi?













Yazarın Tüm Yazıları