Paylaş
Can dostum, sevgili kardeşim Mahsun Kırmızıgül olmasaydı, Mesut Yılmaz'ın miting meydanları boş kalacaktı. İlk başta uvertürü Mahsun yapıyor, ANAP lideri Mesut Yılmaz assolist takılıyordu.
Mahsun gittikten sonra, meydanlar mahzun (hüzünlü) kalıyordu.
Sıra değişti, önce Mesut Yılmaz çıktı.
Miting meydanları boşalmadı, dolu kaldı.
Mahsun olmasaydı, Mesut mutlu olamayacak, büsbütün mahzun kalacaktı.
* * *
Adnan Şenses... Zekai Tunca...
Arabeskimsi yakınmalarını çok severim...
Amerika'daki zencilerin cazı, köle-ecir taifesinin feryat-figanıdır.
Caz onlarda neyse, arabesk bizde üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Onlar Faziletli takıldılar.
* * *
Hasan Mutlucan suskundu.
‘‘Yine de hey heeyyy!’’ demek için zaman henüz çok erkendi.
* * *
Arif Sağ suskun, Ahmet Kaya sessizdi. Rahmi Saltuk söylemiyordu.
1964-1965 TİP mitinglerinin gözdesi Aşık İhsani özleniyordu.
Sevgili Zülfü bile almadı sazı eline...
Sol yelpazeden, ne bağlama sesi geldi, ne gariplerin feryat-figanı...
* * *
Grup Laçin iyiydi. Hem de çok iyiydi.
Haydi güzelim, şeker ezelim / Bu yıl da bekár gezelim
Tansu Çiller'le Recai Kutan dinlediler.
Kendilerine uyarladılar. Cılkını çıkardılar.
* * *
Bülent Ecevit her gittiği yerde şiir kitaplarını imzaladı.
‘‘Elele Büyüttük Sevgiyi’’...
MHP'nin son kurultayında Alparslan Türkeş'in kürsüden gümbür-gümbür okuduğu dizeler, yavrukurtları heyecanlandırmıştı.
Dört nala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı
gibi uzanan bu memleket bizim...
Bu dizelerin ‘‘katıksız komünist’’ Nazım Hikmet'e ait olduğunu öğrenince şaşırdılar, duraladılar, özeleştiri yaptılar, solcuların da milliyetçi olduğunu anladılar.
‘‘Ateşkes’’ imzaladılar.
* * *
Politize edilmiş müzik dinlemek istemiyorum artık...
Taksim'in Maksim'e dönmesini istemiyorum...
Dostluk istiyorum, huzur ve güzellik istiyorum, kafa dinlemek istiyorum...
Sevda-Cenap And Vakfı'nın on altı yıldır düzenlediği Ankara Müzik Festivali'ne gitmeyi aklıma koydum...
İlk etkinlik, Liszt, Saint-Saens ve Berlioz'dan eserler...
Piyanoda, yaşı küçük, ustalığı büyük, sevgili Fazıl Say var.
Tam konsantre olduğu sırada, salondaki maganda-zonta makûlesinin cep telefonları çalıp da siniri bozulmaz, resitalini yarıda bırakmaz inşallah!
28 Nisan'dan 21 Mayıs'a kadar, huzur var, güzellik var Ankara'da...
Paylaş