Paylaş
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultaylarını 35-40 senedir izlerim. Böylesini ne gördüm, ne işittim. Kurultay salonuna bakarken gözlerime inanamadım.
CHP'nin yeni genel başkanı Altan Öymen yatıştırıcı-barıştırıcı teşekkür konuşmasını yaparken, plastik sandalyeler, pet şişeleri, bozuk paralar, yumruklar havada uçuşuyordu.
Kurultay salonunu dinlerken kulaklarıma inanamadım.
‘‘Birleşme-bütünleşme’’ kurultayında edilen küfürlerin, çekilen yuhların, geğirti seslerinin haddi hesabı yoktu.
* * *
Neyi paylaşamıyorsunuz?
Cumhuriyeti cumhuriyet yapan tarihi mirasınızı mı?
Seçimde aldığınız % 8 oyu mu?
Yoksa, altı okunuzu mu?
* * *
Kurultay delegelerinin bir bölümüne baktım. Yöneticilere sorasım geldi: ‘‘Bunları çok mu aradınız?’’
Kurultayı izleyen arkadaşlardan rica ettim. Dirsek temasında oldukları delegelere, ‘‘CHP'nin altı okunu sayın’’ sorusunu sormalarını istedim.
Bundan önceki kurultaylardan birinde de aynı muzırlığı yapmıştım. Delegelerin % 35'i sayamamıştı.
Ben sayayım. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devrimcilik, Devletçilik...
Geriye dönüp baktığımda, CHP'nin bu hallere niye, nasıl düştüğünü çok daha iyi anlıyorum.
Sanki, ‘‘Kırık Ok’’ (Broken Arrow) filmini seyrediyorum.
Altı okunun altısı da kırılmış... Özelleştirmeye şapka çıkardılar, devletçilik gitti. Genç insanlardan, kitlelerden koptular, halkçılık bitti. Milliyetçiliği Kıbrıs'tan Kıbrıs'a, Ege'den Ege'ye hatırlar oldular. Devrimcilikleri desen, hak getire...
* * *
Was tun? Yani, ne yapmalı?
Kalpaklarını önlerine koyup, önce ‘‘Ne yapmamalı?’’ sorusuna cevap aranmalı.
1976 yılında, Bülent Ecevit, hizipçiliğin alıp yürüdüğü bir parti ortamında, en uygun cevabı vermişti: ‘‘Bu partiye vurmayın, acıyın lütfen!’’
* * *
Peki, ne yapmalı?
Onu da, 1922 yılı sonlarında CHP'nin kuruluş hazırlıkları sürerken, İttihatçı kafasına tepki olarak Atatürk söylemişti.
‘‘Esaslı bir program yapmak zorundayız. Parti bu program üzerinde şekillenecek ve örgütlenecektir. Bütün memleket ve millet içinde dayanağı olan bir örgüte sahip olmalıyız. Milleti örgütsüz ve hedefsiz bırakamayız. Bırakırsak, bu millet elimizden gider...’’
* * *
Seçimlerden geriye kalmıştı altı kırık ok...
Herkesin birbirinden nefret ettiği, kin kustuğu kurultay da okların tüyünü üstüne dikti.
Paylaş