Paylaş
Cumhuriyet Halk Partisi'nin olağanüstü kurultayı bitti. CHP'deki iç itiş-kakışlara bakılırsa, ‘‘oldukça dengeli’’ bir yönetsel yapı çıktı ortaya...
Adamın biri yolda at nalı bulmuş...
Gávur kültürü, at nalını ‘‘uğurlu’’ sayar.
Bizdeyse, tam aksinedir.
Karamsarızdır. At nalı gördüğümüzde fazlasını isteriz...
Özdeyişimizdir: ‘‘Geriye kaldı üç nalla bir at...’’
* * *
Cumhuriyet Halk Partisi bu seçimlerden zararlı çıkmadı aslında...
Tamam, TBMM'ye giremedi, ammmaaaaa, 366 belediye başkanlığını ele geçirdi.
Epeyce boş vakitleri var.
İktidarın aşağıdan yukarıya nasıl örgütlenebileceği konusunda, biraz kitap okurlar inşaallah!
* * *
Aşağıdan yukarıya örgütlenmenin ilk ve tek ve biricik kuralı vardır.
Seçilmiş yerel yöneticilerin eline geçen maaş-ödenek-cukka, o yerde yaşayanların ortalamasını fazla aşmamalıdır.
Az almalarını elbette istemiyoruz...
Ama, aşırı fazla almasınlar...
Yönetenle yönetilenin gelir düzeyleri, üç aşağı, beş yukarı, yakın olmalıdır.
Geçtik bu konuyu...
* * *
Seçmen kitlesine ters düşen eylem ve söylemleri olanlar, vakit geçmeden, saniye sektirmeden, görevden alınabilmelidir.
Böylesine önemli işler, merkezi idareye bırakılmamalıdır.
Yerel demokrasinin gereğidir bu...
* * *
CHP'nin milletvekili yok, ama, 366 belediyesi var.
‘‘İktidar provası’’ yapmaları için bundan daha fazla neye ihtiyaçları olabilir ki?
O belediyelerin yapacakları o kadar çok iş var ki, saymakla bitmez...
* * *
1 Belediyelerin karar organı toplantılarının belde sakinlerinden herkese açık olması, oy hakkı olmasa bile herkese söz hakkının tanınması...
2Toplantılarda görüşülecek konuların yazıyla veya öbür kitle haberleşme araçlarıyla seçmenlere duyurulması, böylece yerel sorunlara yerel ilginin uyandırılması ve uyarılması...
3Belediye yetkili organlarının işleyişine ya da onun yetki alanına giren faaliyet dallarındaki aksaklıklara ilişkin şikáyetlerin duyurulmasını, ivedilikle görüşülmesini ve çözülmesini sağlayacak bir mekanizmanın kurulması...
4Belde sakinlerinden gelecek yazılı ya da sözlü isteklerin öncelikle ele alınması... Böylece, bir yandan bürokratik uygulamalar tasfiye edilirken, diğer yandan bürokrasinin tasfiye edilebilmesinin ön şartı olan ‘‘yerel yönetimin giderek demokratikleştirilmesi’’nin sağlanması...
* * *
CHP'nin ne yapacağını bilmiyorum...
O çizgideki 366 belediyenin, bu kurultaydan sonra, nasıl yönleneceğini de bilmiyorum...
Ama, bildiğim tek şey var.
‘‘Paris Komünü’’ne benzetmek gibi olmasın, ama, yerel demokrasinin kendine göre kuralları, namus ve raconları vardır.
Sosyal demokrat dostlarım!
Ne diyeceğimi çok mu merak ettiniz?
İki gün sabredin!
Paylaş