Paylaş
Ne zaman ‘‘erken seçim’’ lâfını duysam, esnemeye başlarım... Uyku vaktine kadar gider bu tartışmalar...
Ne zaman ‘‘genel af’’ sözcükleri kulağıma gelse, yine esnerim... Anıran eşek gibi sonuna kadar açılır ağzım...
Önemli olan, erken seçim sandığından ilk kimin çıkacağı değildir.
Önemli olan, kimlerin 29 Ekim kutlamalarına özgür vatandaş olarak katılacağı, kimlerin içeride kalacağı değildir.
Cezaevinde af bekledim... Tahliyem erken geldi.
Sandıktan umut çıksın bekledim, kuş çıktı, civciv çıktı.
* * *
Esnemeye her başlayışımda, Robert Provine isimli bir yüksek-derin düşünürün, ‘‘Esneme Teorileri’’ isimli kitabına gider aklım...
Benim gibi sıradan insanların neden, niye esnedikleri konusunda ilginç tespitleri vardır.
* * *
Niye esnenir?
Üç temel teori var bu konuda...
1 Fizyolojik Teori: Bu teoriye göre, vücuttaki karbondioksit fazlasından kurtulmanın tek yolu, vücûda daha fazla oksijen girmesidir. Ağzı ardına kadar açık esnemek buna imkân verir.
2 Evrim Teorisi: Larry Rose'un bu teorisine göre, temel içgüdüdür ‘‘esnemek’’... Dişlerini göstermek, ‘‘Yerim lan seni!’’ demek için, hayvanlar (ve insanlar) âleminin repertuarına dahil edildi. Zamanla dişler dökülünce (veya sökülünce), çağ atlandı, medenileşildi, ama, ‘‘alışkanlık’’ olarak kaldı.
* * *
Üçüncü teoriye geçmeden önce parantez açalım, kritik bir soru soralım...
Esnemek bulaşıcı mı?
Yazının girişinde adından söz ettiğim Robert Provine'ın ihtisas alanı psikobiyolojidir.
‘‘Esnemenin solunum yollarını açmakla ilgisi yok...’’ diyor Provine, ‘‘Bir sürü insanın (ve hayvanın) ağzını bantladım, deneyler yaptım, esnemeye devam ettiler. Deneyleri devam ettirdim. Karşısındakinin esnediğini görenler, aynı yazıyı okuyan, aynı konuşmayı dinleyenler, salgın hastalık gibi, elleriyle ağızlarını kapatmaya ihtiyaç bile duymadan, seri ateş halinde esnemeye başlıyorlar...’’
Yani, esnemek ‘‘bulaşıcı’’...
* * *
Geldik esneme teorilerinin üçüncüsüne...
3 Bıkkınlık/Sıkkınlık Teorisi: Bıktırıcı bir yazıyı aynı anda okuyan, sıktırıcı bir konuşmayı yaklaşık koltuklardan dinleyenlerin uykuları gelir. ‘‘Senkronize refleks’’ vaziyetleri...
* * *
Artık esniyorum...
Aslında, yeni bir şey yok... Epeydir esniyorum...
Birinci teoriye göre esniyorum, çünkü, politik osurukların gazı fazlalaştı.
İkinci teoriye göre esniyorum, çünkü, havlayan köpek gerçi ısırmaz, ama, birbirine diş gösterir.
Üçüncü teoriye göre de esneyebilirim, çünkü, abesle iştigal edenlerden, bıkkınlık ve sıkkınlık geldi artık...
* * *
Provine'ın anlayamadığı, aktaramadığı, ihmal ettiği dördüncü şık da benden gelsin...
4 Uykusuzluktan esner insanlar...
Uyuyamıyorum, o yüzden esniyorum...
Hasan Mutlucan da, bazı kritik dönemlerde uyuyamaz, gün-gece boyu esnerdi.
Kendi gür sesiyle, serhat türküleriyle uyanacağı korkusuyla...
Paylaş