Paylaş
Türkiye'nin siyasi hayat ve gündemine, 37 yıldır damgasını vuran Süleyman Demirel'in görev süresinin uzatılmasını istemeyenler çoğunluktaydı. O iş bitti.
‘‘On Binlerin Yürüyüşü’’ olacak, arkaya bakılmayacak, Güniz Sokak'a yaya inilecek... Elde şapka... Yol boyunca olağanüstü güvenlik tedbirleri olacağı için, o şapka da gaptırılmaz herhalde...
Aslında, gaptırılsa da olur.
Son sayıma göre 76 adet 61 numara Borsalino Şapka var vestiyerde...
Yollar yürümekle nasıl aşınmıyorsa, şapgalar gaptırılmakla tükenmez...
* * *
İlk nabız yoklamalarından sonra, ortalıkta görünen adaylara bakıyorum...
Erken öten (veya öttürülen) horozlara ne olduğunu da biliyorum...
Çevik Bir Paşa'ya da öyle olduydu. Kendi beklentileri ve geniş hayal gücüyle, epeyce de medyanın gazıyla, kendisini, bir anda, Somali bataklığından Everest (pardon, Çankaya) zirvesine taşıyıverdi.
Bir büyük gazetenin münasebetsiz köşe yazarı tezvirat yapıverdi.
‘‘Somali'de BM birliklerinin komutanı oldu. Karşılıklı 40'ar yamyam ok-yayla savaşıyordu. Yamyamlara bişi olmadı, 40 BM askeri öldü...’’
İşi bitti.
* * *
Cumhurbaşkanı adayları birer ikişer ortaya çıkıyor. Koalisyon ortağı partilerden ikisi, ‘‘gönüllerinde yatan arslan’’ları medyaya sızdırdılar.
Bazıları da kendi kendilerini deşifre ettiler. Tezvirat hemen başladı.
İsmail Cem solcudur, TBMM'nin % 73'lük sağcı çoğunluğu yemez!
Kamil Turan ırkçıdır, Hitler'in ‘‘Mein Kampf’’ eserini türkçeye kazandıran mütercimdir.
Mehmet Haberal üstün bir bilim adamıdır, büyük doktordur, ammmaaa, son seçimlerde DYP'den milletvekili adayıydı.
Sabahattin Çakmakoğlu'nun engin devlet tecrübesi vardır, ama, askerliğini yedeksubay olarak yaptığı için, üst rütbelerden korkar.
Oğuz Aygün üç dönem AP milletvekilliği yaptıydı, ama, şimdi DSP'li oldu. Demirel záten onu hiç sevmezdi.
Agah Oktay Güner ANAP+DYP+MHP oylarının peşinde... Sağ birlikteliğe, ne sol, ne sokaklar izin verir.
Mesut Yılmaz fanatik cimbomludur, Galatasaray'ın her maçına gider, arslanların her galibiyetinden sonra Pet Hospital'a komşu olan evine sarı-kırmızı bayrak asar. Hasan'ın derslerini bahane ederek Leeds'e niye gitmedi? Korktu mu ne? Tansu bile göğüslerini gere gere gitti.
* * *
Bütün bir hafta sonu bunları dinledim...
Ankara burası... Herkes birbirinin dibini oymak için fırsat kollar...
İlginçtir, tek değişik ve güzel sözü, Yıldırım Akbulut hakkında duydum.
‘‘Körfez Savaşı sırasında başbakandı. Özal'ın gözü dönmüştü, bir basıp beş alacaktı. Amerikan emperyalizminin istekleri doğrultusunda, Irak'a kara harekátı başlatılacaktı. TSK hazır, savaş hálinde başkomutan olacak olan Özal alestaydı. Başbakan olarak Özal'a direndi, harekátı önledi...’’
Bir ilginç isim daha... Necip Torumtay...
Körfez Savaşı sırasında ‘‘genkurbaş’’tı, o da savaşa isteksizdi.
İkisinin ortak çabası sonucu, Özal'la özdeşleşen Amerika'nın Ortadoğu yayılmacılığı önlendi.
* * *
Cumhurbaşkanı zamanında seçilemezse erken seçim olur.
Fazilet Partisi Anayasa Mahkemesi'nce kapatılırsa ara seçim yapılır.
Arkadaşlar söylüyor. ‘‘Kimse erken seçim istemez, FP kapanmaz, kim çıkarsa cumhurbaşkanı seçilir...’’
Niye?
Kilit parti MHP de ondan...
Yine kulislerde dinledim... ‘‘MHP bu kadar oy alacağını bilmiyordu, kestirememişti. Önde gelen isimlerini seçime sokmadı, ikinci, üçüncü sıralara sıradan isimlerini soktu. Kamuoyu yoklamalarına göre, şimdi, birinci parti durumundalar... Gruplarındaki milletvekillerinin dörtte üçü geri gelmez... Erken seçim istemez, cumhurbaşkanını mutlaka seçerler...’’
* * *
Kim mi cumhurbaşkanı olacak?
Siz tahmin edin... Ben edemiyorum.
Paylaş