Kurthan Fişek: Depreme bile dayanıklı TSE damgalı insanımız!

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Felaketzedelerin imdadına devlet yetişti. Herkese ev, lojman verdi. Avcılar'da oturup evi başına çöken vatandaşımız sızlandı.

‘‘Bana Balıkesir'de konut verdiler. Ben nasıl işe gidip geleceğim?’’

Adapazarı'nda evi çöküp Bursa açıklarında konut tahsis edilen vatandaşımız da aynı şeyi sordu. ‘‘İyi, güzel de, ben memurum... Her sabah işe girerken imza atmam gerekir... Bursa nire, Adapazarı nire?’’

* * *

Koordinasyonsuzluklar oldu. Elbette olur.

İnsanlar can derdine düştü. Elbette düşer.

Vatandaşla devlet birbirine girdi.

‘‘İnsanımız kim?’’

Türk Standardları Enstitüsü'ne epey büyük iş düşüyor.

Onlar da ‘‘ortalama Türk insanı’’ ölçümlerini vaktiyle yapmışlardı.

* * *

‘‘TSE Standardlarına Uygundur’’ damgasını yemişlerimize bakalım...

Bomboş bir belediye otobüsüne biniyor insanlarımız... Daha önceki duraklardan binenler, yerlerinden ve rahatlarından ziyadesiyle memnun oldukları için, ne çift sıra oluyorlar, ne arkaya gidiyorlar.

Sinirleniyor şoför... ‘‘Hanımlar, beyler, lütfen birazcık sıkışın, hiç değilse sıraları çiftleyin, arkaya yürüyelim... Otobüsün arka kısmı da gider, merak etmeyin...’’

Birbirine bakışıyor yolcular... Derken, ortak duygulara tercüman bir erkek sesi yükseliyor. ‘‘Bizim şoför, hayatı boyunca Avrupa'da çalışmış galiba... Türk kalça standardlarından pek haberi yok...’’

* * *

Hazır giyim sanayiinin ‘‘Avrupa ölçülerine göre’’ imal ettiği külotların, pantalonların, fanilaların, gömleklerin, ceketlerin ortalama Türk insanının beden ölçülerine pek uymayışından doğan kayıpları en aza indirmek için ‘‘Standard Türk İnsanı’’ tesbitine 1985'te başladı TSE...

Buna göre, Türk prezervatif standardı, boy bakımından 17, genişlik bakımından 5 santim olacaktı.

İlk tepki, PLAYMEN dergisinden geldi. Bu ölçümlerin, TSE'nin bayan yetkililerinden birinin fantezisi, dilek ve temennisi olabileceğini yazdı.

İkinci tepki, devletin en üst katından geldi. Kurum yetkililerinin söylediklerine göre, devletin en üst katından telefon açılmış, ‘‘Sizin başka işiniz gücünüz kalmadı mı?’’ fırçası atılmıştı.

* * *

Prezervatif fiyaskosundan sonra işi biraz ‘‘ciddi’’ tuttu TSE...

‘‘Türk insanı standardı’’ konusunda ortalamalar bulmak elbette mümkün değil... Öyle bir ‘‘standardizasyon’’ çalışmasına neden gerek duyduklarını sorduk TSE yetkililerine...

‘‘Sanayiden savunmaya, konfeksiyondan mobilyaya kadar, insanımızla ilgili her şeyde vücut ölçüsü standardlarımızı bilmemiz gerek’’ diye konuştu TSE Genel Sekreteri, ‘‘Hem üretimde akılcı tasarruf sağlamak, hem tüketiciyi korumak için mecburuz buna...’’

* * *

TSE kolları sıvadı. Ortalama standardımızı bulmak için...

Kadın iç çamaşırı, gecelik ve bluz için saptadığı standardlardan yola çıkıp kadınlarımızın vücut ölçülerini gördük önce...

Göğüs 95, bel 76, kalça 100, boy 1.58... Ayaklar 22 santim... Ama, 68 santimlik bacak boyuna ne demeli? Yoksa kadınlarımız çok mu ‘‘yere yakın?’’

TS 4344'ten yola çıkarak erkeklerimizin boy ölçüsünü aldık.

Başka ülke erkeklerine göre kısa boylu sayılırdık, ama 1.70-1.76 pek o kadar ‘‘moral bozucu’’ değildi. Hiç değilse kadınlarına tepeden bakabilirdi erkeklerimiz... Göğüs çevresi 96, bel 72, kalça 88 santimdi. El uzunluğuysa 21 santim... Yani kadınlarımızın ayak ölçüleriyle aynı...

* * *

Kimiz, neyiz, nasılız?

Türk Terziler Derneği'nden yardım istendi. Cevap baştan belliydi.

‘‘Bizim elbise diktiğimiz insanlarla bu ölçülerin pek ilgisi yok...’’

* * *

‘‘TSE Damgalı’’ insanlarımız kim? Hangileri temsili?

Felákete tepkilere bakın, umûmi ortalamayı alın, kim olduğumuzu o zamananlarız...



Yazarın Tüm Yazıları