Cumhuriyet tamam! Sıra geldi icraata!

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 74'üncü yıldönümünü kutladık. Yani, 29 Ekim'i bitirdik.

Oraya nasıl geldiğimizi, Tempo dergimizin ‘‘1923-1993: Türkiye'nin 70 Yılı’’ kitapçığından okuyalım...

* * *

27 EKİM - 25 Ekim 1923 günü Çankaya Köşkü'nde varılan karar gereğince TBMM Hükümeti'nin son Bakanlar Kurulu Başkanı Ali Fethi (Okyar) Bey, bütün arkadaşlarıyla birlikte, tek tek ve toplu olarak istifalarını verdiler.

28 EKİM - Mustafa Kemal Paşa, o günün gecesi, Ankara'da bulunan Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, İsmet (İnönü) Paşa, Kazım (Özalp) Paşa, Fethi (Okyar) Bey, milletvekili Fuat (Bulca), Ruşen Eşref (Ünaydın)'ı yemeğe davet etti.

Yemekte konuştu: ‘‘Yarın, Cumhuriyeti ilan edeceğiz!’’

Sofrada bulunanların hiçbiri aykırı düşüncede değildi. Yemek sürdürülmedi, sofra da, sofradakiler de kalktı.

Dışişleri Bakanı İsmet Paşa kaldı.

Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ile hemen 20 Ocak 1921 Anayasası'na eklenecek maddeler üzerinde çalışmaya başladılar ve ilk maddenin sonuna ‘‘Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir’’ cümlesi eklendi.

Geldik tarihi güne...

29 EKİM - İli Ankara, yeri TBMM'nin şimdi müze olan o zamanki küçük tarihi binası, gün 29 Ekim 1923 Pazartesi, saat 20.30 suları...

Katılanlar, 159 kalpaklı, fesli, sarıklı milletvekili...

Kürsüde, meclisin en yaşlı üyesi Abdurrahman Şeref Bey...

* * *

Netice açıklanıyor.

‘‘Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir. Kime sorarsanız sorun... Bu sonuç cumhuriyet demektir. Doğacak çocuğun adıdır. Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin...’’

Oybirliği...

Ardından, cumhuriyetin ilk başkanı, ilk cumhurbaşkanımız seçiliyor.

Mustafa Kemal... 158 oy...

Katılan 159, oy 158...

‘‘Cumhuriyete muhalefet eden’’ kim? Herkes bu soruyu soruyor.

Meğerse, Gazi Paşa oylamaya katılmamış, yerinde, sükûnetle, sonucu beklemiş...

* * *

Cumhuriyet böyle kuruldu. Peki, arkası nasıl geldi?

30 EKİM - İsmet Paşa ‘‘Başbakan’’ unvanıyla kabineyi kurmakla görevlendirildi. TBMM oybirliğiyle onayladı.

31 EKİM - Birinci Dünya Savaşı münasebetiyle 3 Eylül 1914 günü ilân edilen ‘‘Seferberlik Hâli’’ kaldırıldı.

1 KASIM - Fethi (Okyar) Bey (1880-1943) TBMM Başkanlığı'na seçildi.

3 KASIM - Harp Okulu, İstanbul Harbiye'deki tarihi binasında yeniden öğretime başladı.

8 KASIM - Doktorların mecburi hizmet kanunu kabul edildi.

10 KASIM - İstanbul Barosu Başkanı Lütfü Fikri Bey'in ‘‘Şimdi de Hilafet Meselesi’’ başlıklı yazısı Tanin ve ondan naklen bazı gazetelerde yayınlandı. Yazar, idam isteğiyle, İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve beş yıla mahkûm oldu. Bu ceza, daha sonra TBMM'de affedildi.

* * *

Önemli olan, devleti kurtarmak, korumak, kollamak, yeniden yapılandırmak değildir.

İnanıp kurduğun devlet düzenini yaşatmak, yeniletmek, ileriye götürmektir. Devleti batırdıktan sonra suluboya resim yapmak değildir.

‘‘Benden sonra ne olacak?’’ diye sormaktır.

Ona göre tedbir almak, ‘‘müdebbir’’ olmaktır.

74 yıldır yaptık mı acaba?

Yazarın Tüm Yazıları