Cihet-i Askeriye'nin neye, niye kızdığını biliyor musunuz?

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Evvelki gün Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı vardı. 61 subay, 101 astsubayın TSK'yla ilişkisi kesildi.

Olabilir. Her kurum, kendi içinde, gönlünce, dilediğince, düzenleme ve tasfiye yapabilir. Gülhakkıdır.

Kim nerede çalışıyorsa, oranın kurallarına uymak zorundadır.

Çingene mahallesinde musandıra olmaz... Müslüman mahallesinde salyangoz, hıristiyan mahallesinde kandil simidi satılmaz...

* * *

Fransız ve Sovyet ihtilallerine yetişemedim. Yaşım müsait değildi.

Ama, Türkiye'de tastamam beş askeri müdahale yaşadım.

İlkinde, 27 Mayıs'ta, üniversite öğrencisiydim. Türkiye'nin ilk çağdaş anayasasını tanıdım, ikinci ve üçüncüsünde, 22 Şubat ve 21 Mayıs'ta, gazeteciydim. Tadına varamadım. Düşük yaptılar. Dördüncüsünde, 12 Mart'ta, üniversitede asistandım. Kodesi boyladım. Beşincisinde, 12 Eylül'de, profesördüm, sepetlendim.

Bütün bu askeri teşebbüs, muhtıra ve müdahalelerden aklımda neler kaldı? Ne dersler aldım? Benden susması, Hasan Mutlucan anlatsın...

Kendisini darbe sabahlarındaki serhat türkülerinden tanırsınız.

Sosyal demokrattır.

‘‘Kendi sesimle uyandırılmaktan bıktım artık...’’

* * *

Cihet-i askeriye FP'yi niye sevmiyor?

Siz olsanız sever misiniz?

1TSK bünyesindeki ibadet uygulamalarına çekidüzen veren iç yazışmaya göre, yeni cami yapılmayacak, bidon minareler yıkılacak, mescitlere rütbeli personel girmeyecek, kışladaki cami ve mescitlerde hoparlörden ezan okunmayacak, askeri imamlar normal er kıyafetiyle görev yapacak, tarikat yayınları mescitlere sokulmayacaktı. Oğuzhan Asiltürk hemen zıpladı: ‘‘Bu laiklik değil, din dişmanlığıdır. Türkiye'de çarpık zihniyetli, batı taklitçisi bazı insanlar, laikliği gerçek anlamından saptırarak, din düşmanlığı yaparak, insanların dini inançlarıyla alay ediyorlar. İbadet etmek bir ihtiyaçtır. Rütbeli askerlerin inancı olmayacak mı?’’

2Cevat Ayhan, Jandarma Genel Komutanlığı'nın ‘‘birliklerde ibadeti’’ düzenleyen genelgesine kükredi: ‘‘Millet işgüzar komutanları aşar geçer. Namaz kılma, abdest alma suç sayılamaz... Bir subayın kızı veya karısı tesettürde olabilir. Kime ne? Bu milletle harp etmektir...’’

3YAŞ kararlarına Şevket Kazan ilk tepkiyi gösterdi: ‘‘Bazı durumlarda, millet adına değil, millete rağmen karar veriliyor...’’ O konuşur da, Abdullah Gül altta kalır mı? ‘‘YAŞ kararıyla TSK'dan bazı dindaşlarımız uzaklaştırıldı. Bunlar mafya değil, mümindir. Kanunlarda engel yoksa, kamuda görev almaları gerekir. Yargı yolu da açılmalıdır...’’

4Necati Çelik heyecana geldi: ‘‘Kim cumhuriyet adına, Atatürk adına konuşuyorsa yüzlerine tükürün...’’ Kesmedi, Silahçıoğlu'nu hedef aldı: ‘‘Belediye istemiyordu, Sultanbeyli'ye Atatürk heykeli dikildi. Omuzu dolu olan, elinde silah olan adam, ben güçlüyüm dedi, heykeli oraya dikti. Niye Susurluk'u konuşuyorsunuz da, bu konuyu konuşmuyorsunuz? Bu kişiye karşı yasalar işletilmelidir. Önemli olan heykel olayı değil, hakkın, hukukun hiçe sayılmasıdır. Yasalar karşısında silahlı adam, silahsız adam ve herkes eşit olmalıdır. Bugün Türkiye'de hak, hukuk güçlü değildir. Kaba kuvveti elinde bulunduran güçlüdür...’’

5Hasan Hüseyin Ceylan'a fazla kızan olmadı, nöbetçi meczuptur. Dediğine göre, İmam Hatip Lisesi mezunları harb okullarına girebilselerdi, dünya çok değişir, hatta yeniden kurulurdu: ‘‘Kanun çıksaydı, biz 1979 yılında Harp Okulu'ndan mezun olacaktık. Bugün Hasan Hüseyin Ceylan pilot albay olacaktı. Amerika da, Körfez Savaşı'nda müslümanları bombalamayacaktı. Alimallah, düşürürdük bütün onları...’’

* * *

TSK'dan bazı ihraçlar oldu. Meselenin özü ‘‘irtica’’...

27 Mart'ta esamileri okunmuyordu. 22 Şubat ve 21 Mayıs'ta da öyle... 12 Mart'ta MSP kapatıldı. 12 Eylül'de hepsi hapse atıldı.

Bu kadar ağız ishaline değer mi a kardeşim?

Müşterek maksadımız demokrasi olsun!













Yazarın Tüm Yazıları