Paylaş
İki hafta sonra seçim olacak Türkiye'de... Oy vermek isteyen, ama, kime kullanacağını şimdiden pek kestiremeyen ‘‘sıradan vatandaş’’ olarak, sabahın köründe televizyonu açıyorum.
İki-üç kanal dışında, 07.00 haberi yok...
08.00 haberleri de yok...
Herkes 9 günlük bayram tatiline çıkmış...
Gazetelere gecikmeli olarak bakıyorum...
Gazete bayileri tatilde, táli bayiler tatilde...
Bayramda Ankara boş...
Nihayet gazetelere bakıyorum...
‘‘Kosova'daki insanlık dramı’’ dışında bir şey yok...
* * *
İki hafta sonra Türkiye'de hem genel, hem yerel seçim var.
Kim kazanır? İlk soru bu...
Ben kime oy vereceğim? İkincisi de bu...
Bana kimse akıl vermiyor.
Ya yasaklar yüzünden, ya tembelliklerinden...
* * *
Recai Kutan rahatladı. ‘‘Erbakan'sız olmaz!’’
Erbakan'ın aslá tekrar olmayacağı anlaşılınca, ben de böyle kahramanlık taslarım...
Tansu Çiller rahatladı. Podyumlarda, bir aşağı, bir yukarı geziniyor, saz heyeti arkasında... Meydanlar boş...
Mesut Yılmaz uyanık... ‘‘Assolist’’ olmaktan vazgeçti, Mahsun Kırmızıgül dostuma, arkadaşıma, kardeşime ‘‘uvertür’’ oldu. Meydanlar doluverdi.
Deniz Baykal her zamanki gibi... Ya torun hoplatıyor, ya kurbanlık kuzu kovalıyor. Artık zorlanıyor. Torunları büyüdü, kuzular koyun oldu. Zorlanıyor.
Bülent Ecevit tekrar umudumuz... Tek özelliği var. Herkes Hugo Boss giyinirken, o Mahmutpaşa takılıyor. Kasketinden pardesüsüne, pantalonundan pabucuna kadar...
* * *
Ben kime oy kullanacağım?
Önce bir tek soru sormak lázım...
Kime (veya kimi) kullanmamı istiyorsunuz?
* * *
Bozacının şahidi şıracı, kerhanecinin şahidi meyhanecidir.
CHP'ye oy vermek istiyorum.
‘‘Bozacı’’ oysa, ‘‘şıracı’’ benim...
Bu benzetmeyi yapmaktan ürküyorum, çünkü, bozacı-şıracı benzetmesinin, yakınlığının devamı var.
Meyhaneci kim, kerhaneci kim?
Rakip partiyi şimdiden ‘‘ortak’’ ilan edenlere güven mi olur?
‘‘Benzetmek’’ gibi olur.
* * *
‘‘Merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş...’’
Yani, çingene nüfusumuz kahramanlık taslarken, suçunu itiraf edermiş...
Mesut Yılmaz iyi konuştu.
‘‘Az oy alan çekilsin!’’
Tansu Çiller de benzeri konuştu.
‘‘Biz bize benzeriz... Az oy alan çekilsin!’’
* * *
Çiller'le Mesut'un tek ortak özelliği, boylarının kısalığıdır.
Bülent beyle Deniz'in tek ortak özelliği, vaktiyle beraber olmalarıdır.
Necmettin Hoca'yla Recai Bey'in tek ortak özelliği, ayrı-gayrı gözetmeyen askeri mapuslarda beraber yatmış olmalarıdır.
* * *
Ben kime oy vereceğim?
Sizi bilmiyorum, ama, ben sandık başına gideceğim...
Verenin biri yüzü, alanın iki yüzü kara!
Paylaş