Paylaş
Aynı lafı tekrarlamaktan bıktım: ‘‘Hayatımın hiçbir döneminde, sosyal demokrat veya demokratik solcu sayılacak kadar sağda olmadım...’’
Almanya'dan Mahmut Yıldızoğlu'nun mektubunu yayınladım... Baykal'a kırgın bir sosyal demokrattı. Ecevit'e iltihak etmiş, demokratik solcu olmuştu.
Aralarında ne fark varsa!?!
* * *
Devamlı kurultay yapan CHP'nin, bu hafta sonu, yine kurultayı var. Parmak hesabımı şaşırmadıysam, 43 olağan, 118 olağanüstü kurultay yaptılar şimdiye kadar...
Kurultay arifesinde, İzmir Karşıyaka'dan Esat Ünlü'nün mektubu var önümde... Yayınlıyorum... İzmir'in sesi, demokrasinin sesidir ne de olsa...
* * *
10 Mayıs ve 12 Mayıs 1998 tarihlerinde, ‘‘Gurbetçi oyları nereye gidecek?’’ başlıklı yazılarınızı okudum.
Şunu belirteyim, CHP'yi ve Sayın Genel Başkanı Deniz Baykal'ı acımasızca eleştiren gurbetçi Mahmut Yıldızoğlu'nun yazısını iki gün yayınlayınca, bana da Sayın Yıldızoğlu'na köşenizde bir cevap hakkı doğdu düşüncesiyle, bu yazıyı yazma yükümlülüğünü hissettim.
Sayın Yıldızoğlu'ndan ben daha çok eski Ecevitçiydim. 1970'li yıllarda çalıştığım için, yasaklı olmama rağmen, bütün toplantılarına katıldım. Büyük ümidimizdi. Başbakan oldu, gurur duyduk.
Ama, ilk yaptığı icraat, kendi partisinin maliye bakanı Ziya Müezzinoğlu vasıtasıyla, çalışan kesimden kesilen % 15 gelir vergisini % 20'ye çıkarmaktı.
Siz hatırlarsınız, bir kutu nebati yağ, bir paket Samsun sigarası almak için saatlerce kuyruk bekledik. Ayrıca dürüst lider kabul edilen Sayın Ecevit zamanında en büyük yolsuzluğu yapıldı. O zamanın Gümrük Bakanı Tuncay Mataracı ile diğer bakan Hilmi İşgüzar en çok hapis yatan parlamenterler oldu. Başbakan Ecevit, en az onlar kadar suçlu değil mi?
Ama, şimdi, dürüst lider sıfatını taşıyor. Geçmişi bizim halkımız çabuk unutuyor. Demokratik Sol Parti olarak adı geçen parti hakikaten demokratik solcu mu? Yıldızoğlu önce buna baksın...
Partisinde biraz sesini yükselten, eleştiri yapan kişiler bugün DSP tarafından ya ihraç edilmiş, ya disiplin kuruluna verilince istifa etmişlerdir. 76 milletvekiliyle başladılar, şimdi sayıları 62...
Gösteriyor ki, demokratik sol partide Sayın Bülent bey ve Rahşan hanım haricinde kimseye konuşma hakkı verilmemektedir. İşte demokratik solculuktan bahseden bir parti ve iki lideri (Bülent-Rahşan Ecevit)...
Öte yandan, CHP'de (sosyal demokrat) erken seçim kararını beğenmeyip basın toplantısı düzenleyen ve eleştiren dörtlü grup...
Ercan Karakaş, Fikri Sağlar, Aydın Güven Gürkan, Seyfi Oktay...
...............
‘‘Oyum CHP'ye, Deniz Baykal'a rağmen...’’ yazınızı okudum. Sayın Ecevit gibi, siyaseti bırakıp, sonra Rahşan hanımın direktifleriyle siyasete dönen partiye mi oy verecektiniz? Elbette hayır...
Siyaseti bıraktığında hangi sağ partiye oy attı Bülent bey?
Ben sayın Baykal'a dört dörtlük lider demiyorum, ama en dürüstü diyorum.
...............
Baykal, Çillerler'le ortak olduğu dönemde yalnız memur ve emekliye % 50 zam isteyip alamayınca hükümeti bozmadı mı? İstediğini aldı.
Ama, sosyal demokrat geçinip Fethullah Gülen'i savunan sayın Ecevit bunu içine sindirebilmiştir. Çocuğu olmayanların sevgisi de kısıtlı oluyor.
Ben babadan doğma CHP'liyim. Bu partiden kimler geldi, kimler geçti, daha nice Baykal'lar gelip gidecek, ama Atatürk'ün partisi CHP bizim, benim ve çocuklarımızla ilelebet devam edecek...
Saygılarımla, Esat Ünlü...
* * *
CHP'nin hafta sonu kurultayı renkli geçeceğe benzer...
İnşallah!
Belki ‘‘özeleştiri yapma’’ zahmetine bilem katlanırlar...
Paylaş