Bir turdur iki turdur üç turdur ondört turdur bana bir sandık doldur

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Fazilet Partisi genel başkanı Recai Kutan ortaya bir bit attı, herkes pirelendi, kaşınmaya başladı. ‘‘İki turlu seçime eyvallah! Ama, ikinci tura ilk üç parti katılsın... İşimize gelir...’’

İki turlu seçim tartışmalarının suyunu bu kadar çıkarmasalar, inanın, bu konuyu da bir-iki hafta daha tartışırdık...

* * *

Bizim gibi sosyal bilimciler aritmetikten pek anlamazlar...

O yüzden devamlı hata yaparız...

Rahmetli Turgut Özal'ın körfez krizindeki aritmetiksel hesabı önemliydi, akla yakın ve yatkındı: ‘‘Bir basar üç alırız...’’

Bir basıp üç almak dururken, üçün birini nasıl aldığımızı anlayamadık...

* * *

Aradan zaman geçti. Rahmetli Özal'ın yerini, Allah nice uzun ömürler versin, Süleyman Demirel aldı.

‘‘İki turlu seçim!’’ dedi.

İki?

Yine rakam!

Bir artı bir iki eder...

Benim aritmetik hesabım orada bitti, ama, sayın Demirel hesap-kitabı derinleştirdi.

‘‘Seçimin iki turlu olması lâzım... Halkımın yarıdan bir fazlasının desteklediği kişi önemlidir, belirleyicidir...’’

Tam inanıyorduk, yeni bir gelişme oldu.

* * *

Fazilet Partisi lideri Recai Kutan dedi: ‘‘İki turlu seçime hazırız... Ama, ikinci tura, iki parti yerine üç parti katılsın!’’

Bundan pek bir şey anlayamadım, cahilliğime verin...

İki turlu seçimin ikinci turuna üç parti katılırsa, oylar % 33 bölünürse, etmişim yüzde ellilik çoğunluğun, böyle aritmetiksel mantığın içine!

* * *

1924 doğumlu Süleyman Sami Demirel, İTÜ inşaat mezunudur.

1926 doğumlu Necmettin Erbakan, İTÜ makine mezunudur.

1927 doğumlu Turgut Özal, İTÜ elektrik mezunudur.

1930 doğumlu Recai Kutan, İTÜ inşaat mezunudur.

Üç aşşağı, beş yukarı, aynı kuşak, aynı dönem...

Bunlardan daha iyi mi bileceğiz aritmetiği?

Aslında, bunlardan daha iyi aritmetik bilen biri olabilir.

Balıkesir Lisesi'nde, aritmetikten belge alıp, topçu trigonometrisini doğru belleyen biri... Meselâ... Netekim...

* * *

Bir basıp üç almak... Üçün birini almak... İkiden birini isterken, üçten birini bulmak...

Mühendislerin hesabını anlamak zor...

Trigonometristlerinkini anlamak, hem daha zor, hem anladın mı iş işten geçiyor.

* * *

Zeki Alasya hastaneye kaldırıldı.

Bütün bu olup bitenlere gülerdi, gülüyor, gülecek...

Oğluna kerrat cetvelini ‘‘müzik eşliğinde’’ belletmeye çalışıyor, ama, çocuğun aklı basmıyor.

‘‘Bir kere bir biir eder, ikki kere iki dört eder...’’

Müzikal...

Öğretmeni istemiş kerrat cetvelini...

‘‘Nannannaa nannanaaa! Nanannani nannanaaa!’’

Hoca sinirlenmiş... ‘‘Ne biçim kerrat cetveli lan bu?’’

Oğlan aritmetikçi hocasından daha akıllı, derin düşünen bir sosyal bilimci... O parmak kadar boyuyla, biraz da peltek diliyle cevap vermiş...

‘‘Hocam, sen güfteyi thiktir et, bethteye bak bethteye...’’



Yazarın Tüm Yazıları