Bir ihtimal daha var erken seçim değil inşallah

Kurthan FİŞEK

Refah Partisi'nin kapatılmasından sonra, herkes derin bir nefes aldı. ‘‘Ooohhh! Kurtulduk!’’ diyenler yüzde 78,4'lük bir ezici çoğunluğu oluşturuyorlardı.

RP'nin yüzde 21,6'lık oyunun peşine düştü hepsi...

‘‘Sulu’’ bir manzaraydı.

Gülsuyu serpenler, timsahın gözyaşlarını dökenler vardı.

* * *

En doğrusunu, belki de tek doğruyu Bülent Ecevit söyledi.

‘‘RP'nin kökünü kazımak için, o partiyi kapatmak yetmez... Türkiye'de yokluğun, açlığın, sefaletin, işsizliğin kökünü kazımak gerekir...’’

Doğru... RP'nin belediyelerine bakın... Ortalama insanın bütçesini devamlı delen gider kalemleri neredeyse sıfır...

Su, elektrik, havagazı ucuz... Toplu taşıma bedava... Günde 800.000 kişiye üç kap sıcak yemek veren aşocakları haldır haldır çalışıyor. İstanbul'da, büyükşehir belediyesi, cenazeleri parasız kaldırıyor artık...

* * *

RP resmen kapandı. Ama, kendi içlerinde problemleri var.

Kollektif yönetim mi?

Sanal örgütlenme mi?

‘‘Yeni tek parti’’ mi, sonradan birleşecek ‘‘Yeni birçok parti’’ mi?

‘‘Bir bilen’’ mi?

Ben karışmam... Kendileri ettiler, çözümü de kendileri bulsunlar...

* * *

Köktenlâik arkadaşlar ‘‘erken seçim’’ peşinde şimdi...

Eski RP'nin ulusal örgütlenmesine fırsat bırakmadan, akıllarınca, baskın yapacaklar... RP'nin oylarını bölüşecekler...

Erken seçimi sevmem, hiç sevemedim.

Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde ilk ‘‘erken seçim’’ 29 Nisan 1946 günü yapıldı. CHP iktidarda, Demokrat Parti hızlı yükselişteydi. Şaka değil, 3-4 ay içinde 34 il, 160 ilçede örgütlenmesini tamamlamıştı DP...

Meclisteki ezici CHP çoğunluğu belediye seçimlerini bir yıl öne aldı. Muhalefetin sözcüsü durumundaki Adnan Menderes kürsüde direndi, Cumhurbaşkanı İnönü'nün ‘‘sözünün eri’’ olmadığını söyledi.

‘‘Hani, mevzuattaki anti demokratik hükümler ayıklanmadan seçim yapılmayacaktı?’’ dedi.

Seçimler erkene alındı, CHP malı götürdü. Baskın basanındır.

* * *

Erken seçim bu... Muhalefetin değil, iktidarın keyfine göre yapılır.

Bu sefer de, hem genel seçimleri, hem il genel meclisi seçimlerini erkene aldı CHP... İlkini 1946'nın yazına, ikincisini sonbaharına...

Yine hazırlıksız, örgütsüz yakalandı muhalefetteki DP...

Ama, her ihtimale karşı, valisi, kaymakamı, polisi, jandarması, muhtarı, gazetesi, radyosu, kabadayısı, katili, bıçkınıyla seçimlerin üzerine kâbus gibi çöktü hükümet...

Menderes'in seçim bölgesi olan Aydın'da, seçimden iki gün önce, DP'nin ocak başkanı, bir öğretmen, Menderes'in çiftliğinin kahyası öldürüldü, sandıklar çalındı, oylar açık atıldı, kapalı sayıldı, sandıktan CHP çıktı. Sonra ne oldu?

Erken seçim mağduru DP, 14 Mayıs 1950'de gümbür gümbür iktidar oldu.

* * *

CHP'nin on yıl önce yaptığı hatayı, 1957'de DP tekrarladı. Erken seçime gitti, silah ters tepti, toplam muhalefet oylarının gerisine düştü, sinirlendi, sertleşti, 27 Mayıs geldi cihâne...

* * *

Ne zaman ‘‘erken seçim’’ lâfını duysam demokratik uykularım kaçar.

Erken seçimin hayrını kimse görmedi. Ne İnönü gördü, ne Menderes-Bayar, ne Ecevit, ne Demirel... Arkasından darbe geldi.

Bir ihtimal daha var. O da erken seçim değildir inşallah...

---