Bir bilen bir bölene gel beraber, berber dükkânı açalım demiş

Kurthan FİŞEK

Türkiye'nin 56'ncı, kendisinin 4'üncü hükümetini kurma çabasına giren Bülent Ecevit, son görüşmesini Deniz Baykal'la yaptı.

‘‘Ben Mesut Yılmaz'ı da, Hüsamettin Cindoruk'u da çok seviyorum, onlarsız bir hükümet kurmayı içime sindiremem, kendime yediremem!’’ dedi.

Hemen arkasından ekledi.

‘‘Siz bizi dışarıdan destekleyin...’’

CHP lideri bu teklife dünden hazırlıklıydı. Karşı önerisini getirdi.

‘‘Öyle yapmayalım, biz beraber hükümet kuralım... Onlar dışarıdan desteklesinler...’’

Niyesini sordu Ecevit...

Baykal özetledi: ‘‘ANAP+DSP+DTP = HÜKÜMET... Önceleri desteklediğimiz, sonra güvensizlik oyu verip düşürdüğümüz model bu değil miydi? Kendimizle tutarsız olamayız... Biz beraber kuralım, tabanlarımızı yakınlaştıralım, bütünleştirelim, seçimlere birlikte gidelim... Onlar bize dışarıdan destek versin...’’

* * *

Sayın Baykal, bu konularda, birliktelik-beraberlik konusunda pek samimi değildir, ama, parti tabanlarının duygularını iyi bilir.

Herkesin, hepsinin, ‘‘DSP-CHP bütünleşmesi’’ istediğini çok iyi bilir.

Oltayı attı, Bülent Ecevit zokaya geldi.

‘‘Naayır, noolamaz! Partilerimiz birleşirse, hükümet kurarsa, etnik bölünmeler artar, herkes sokağa dökülür...’’

* * *

Siyasi yasaklı olduğu dönemde, sayın Süleyman Demirel'in kod adı vardı.

‘‘Bir Bilen’’... Beş vakit namaz dahil, her şeyi çok iyi bilirdi.

Sayın Bülent Ecevit'e de bir sıfat yakıştırıldıydı.

‘‘Bir Bölen’’...

Onun öyküsünü, Aslandaş-Bıçakçı ekürisinin ‘‘Popüler Siyasi Deyimler Sözlüğü’’ kitabından özetleyerek okuyalım...

* * *

1985 yılında, eşi Rahşan Ecevit'in başkanlığında Demokratik Sol Parti'yi kurarak sol oyları böldüğü gerekçesiyle, eski Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Bülent Ecevit'e, aynı dönemde Süleyman Demirel'e yakıştırılan‘‘Bir Bilen’’ adından hareketle ‘‘Bir Bölen’’ denilmiştir.

Kasım 1985'te Halkçı Parti ve Sosyal Demokrasi Partisi'nin birleşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti adını almasından sonra ‘‘Bir Bölen’’ eleştirileri yoğunlaştı. SHP, birleşmeleri halinde solun iktidara geleceğini, Ecevit'in kişisel nedenlerle bunu önlediğini ileri sürerken, Ecevit de, SHP'yi aşırı sol ve bölücü kesimlere kucak açmak ve demokratik sol ilkelere sahip olmamakla eleştirdi. Ecevit'e göre, DSP, hiçbir zaman SHP'ye oy vermeyecek kesimlerden de oy alıyordu, bu nedenle iki partinin birleşmesi halinde ulaşılacak güç sırf matematiksel hesaplarla bulunamazdı.

Eylül 1992'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeniden açılmasıyla sosyal demokrat partilerin sayısı üçe çıkarken, kimin kimi böldüğü iyice belirsizleşti.

* * *

Bir bölenle bir bilenin ortaklığı...

Bir berber bir berbere, gel beraber, berber dükkânı açalım demiş...

Jilet reklamı gibi mübarekler...

Deniz Baykal siyasi hayatının en önemli çıkışını yaptı.

‘‘Beraber kuralım koalisyonu...’’

Bülent Ecevit ‘‘Hayır’’ dedi, ekledi.

‘‘Mesut ve Hüsamettin'le birliktelik daha iyidir...’’

* * *

CHP kazançlı çıktı bu işten...

Gerçi bölücülükle, sokakçılıkla, sendikacılıkla suçlandı, ama, o şeref de ona yeter!

Peki, Ecevit'in efsanevi kedileri ne oldu?

Daha önce yazdıydım, söylediydim, komedyenlik yaptığım zannedildi.

Ecevit familyasının kedileri, eski kapı komşusu Alparslan Türkeş'in bahçesine sığındı, iltica hakkı istedi.