Paylaş
Genç arkadaşlar Bill Clinton'un Oral-Oval Office'ten yazdığı mektubu paylaşamadılar. Önce kimin okuyacağı konusunda, az kaldı, kanlı-bıçaklı oluyorlardı.
Beklenen çıktı. Klasik bir aşk mektubuydu.
‘‘Bu dayanışmamız ülkelerimiz arasındaki bağları derinleştirdi. Yakın işbirliğimizin ve mükemmel ilişkilerimizin ileride de devamını ümit ediyorum...’’
Amerika'dan mektup gelmesinin pek hayra alâmet olmadığını söyledim gençlere... Hele, Bill Clinton'dan...
Adam fermuarını bize çektirecek... Gaz veriyor.
Gaza, saza, caza gelmeye çok teşne olduğumuzu biliyor.
* * *
Otuz dört yıl öncesine gitti hafızam... 1964 yılı Haziran'ında, Kıbrıs'a ‘‘askeri müdahale’’ kararı almıştık. Kararın alındığı toplantı, askeri jargonda, ‘‘kozmik çok gizli’’ statüsündeydi.
Ertesi sabah (5 Haziran 1964), aradan dört-beş saat bile geçmeden, Başbakan İsmet İnönü'nün eline meşhur ‘‘Johnson Mektubu’’ ulaştı.
Bir ‘‘ültimatom’’ niteliğindeydi mektup... Türkiye'nin böyle bir karardan önce ABD'ye danışması gerektiği, meşrû kabul edilmeyen bu müdahaleden sonra Sovyetler Birliği saldıracak olursa NATO'nun Türkiye'ye yardım etmeyeceği ve ABD'nin Türkiye'ye verdiği silahların böyle bir müdahalede kullanılmasına izin vermeyeceği söyleniyordu.
Kaba-saba bir lisanla...
Texas'lı sığır çobanından da o kadarı beklenir.
* * *
TİP genel başkanı Mehmet Ali Aybar, milletvekili değildi o sırada...
‘‘Amerikan emperyalizmi’’ olduğunu biliyorduk, ama, Türkiye'de 35 milyon metrekarelik Amerikan üssü bulunduğundan, orada sadece Amerikan kalk borusunun öttüğünden haberimiz yoktu.
TİP, yüce meclise 15 milletvekiliyle girince, bir yıl sonra öğrendik.
Neyse...
Lyndon Johnson'dan zılgıtı yiyince, ‘‘Kaderde varsa büzülmek, neye yarar üzülmek!’’ demeye tam hazırlanıyorduk, İsmet İnönü sinirlendi.
‘‘Yeni şartlarla yeni bir dünya kurulur. Türkiye de bu dünyada kendisine yeni bir yer bulur...’’
Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin, Kasım 1964'te Sovyetler Birliği'ne gitti. Soğuk Savaş'tan bu yana, ilk Türk-Sovyet yakınlaşması başlamıştı.
Ne oldu? İnönü alaşağı edildi, önce ‘‘emanetçi’’ Suat Hayri Ürgüplü, ondan hemen sonra da Süleyman Demirel geldi yerine...
Amerika'yla oynaşmaya gelinmeyeceğini o zaman gördük...
‘‘Mektup’’tan al haberi!
* * *
Önce haberi geldi.
Elli yıldır devam edegelen Amerikan askeri yardımı kesilmiş...
Kaç para? 150 milyon dolar... Al o parayı, katla katla........ Neyse!
Arkasından ‘‘Son Mektup’’...
* * *
İnönü sert çıktıydı. ‘‘Dünya yeniden kurulur, Türkiye de orada yerini bulur...’’
Türkiye'nin 1974'teki müdahalesi sırasında ‘‘Johnson Mektubu’’ mantığı devam etti. Barış Harekâtı'nı önleyemeyen ABD, harekâtta Amerikan silahları kullanıldığı gerekçesiyle, 1975-78 yılları arasında silah ambargosu uyguladı bize...
Şimdi de ‘‘Clinton Mektubu’’...
İncirlik kullanılacak mı? Daha doğrusu kullanılabilir mi?
ABD egemenliğindeki askeri üslerin ne kadar olduğunu tekrar merak etmeye başladım... 33 yıl sonra...
Paylaş