Paylaş
ADALET bakanı Hikmet Sami Türk'le içişleri bakanı Sadettin Tantan'ın arasına kara kedi girdi. Olabilir. Koalisyon böyle oluşursa, böyle sürtüşmeler, atışmalar olur elbette...
İşin ilginci, ikisi de aynı şeyi söylüyor.
‘‘Cezaevi operasyonu fevkalade başarılı oldu...’’
Sahiden başarılı oldu mu?
Zannetmiyorum, çünkü, gerçekten başarılı olsaydı, sayın başbakanım herkesten önce sahip çıkar, yedi düvele duyururdu.
* * *
Doktorlar ölüm orucuna müdahale etmek istemedi.
‘‘Hastanın izni olmadan müdahale edemeyiz!’’ dediler.
Kendi açılarından haklılar...
Ya müdahale sırasında adam ölürse?
Ya doktorun, hemşirenin elinde kalırsa?
Daha önemlisi, ya fatura doktora çıkarılırsa?
* * *
F tipi cezaevlerinin çözüm olmadığını söyledim, söylemeye de devam ederim. Düzenin değiştiği, düzülenin aynı kaldığı bir sistemdir.
‘‘Koğuş sistemi’’, benim gibi, tecrit hücrelerini görmüşler, yaşamışlar için, ‘‘rahat uyuma, rahat yaşama’’ sistemidir.
Tek kişilik yerde yatıyorsun, sabahın köründe kapında anahtar dönüyor.
Gelen kim? Belki gardiyan, belki başkası...
Çok az ihtimalle ‘‘dost’’, büyük olasılıkla ‘‘düşman’’...
Ertesi sabah, tek kişilik suite'imde, üzerimde olmaması gereken kravatım veya kemerimle asılmış bulabilirsiniz beni...
F tipi cezaevlerine sahip çıkmadığımız için bizi eleştiren Almanlar düşünsün...
Baader-Meinhoff çetesini nasıl itlaf ettiler?
* * *
Benim şu satırları yazdığım sıralarda, F tipine nakledilmelere rağmen, 2.018 açlık grevi ve ölüm orucu hálá devam ediyormuş...
Nasıl başarılı operasyon ammaaaaa?
* * *
Çalışma bakanı Yaşar Okuyan ilginç bir çağrıda bulundu.
‘‘İmamlar namazı ağır kıldırsın, enflasyon böylece protesto edilsin...’’
Cumhuriyet tarihimizin en ilginç çağrısı bu...
DİB başkanı Mehmet Nuri Yılmaz haklı, ama, eksik sinirlendi.
‘‘Camiler siyasi platform değildir...’’
Peki, şimdiye kadarki kollektif aklınız neredeydi?
* * *
Hukuktan anlamam, ama, bazı kanunlarımızı bilirim... Aklımda yanlış kalmadıysa, TCK'mızda, ‘‘Cana kast’’ diye ağır cezalık bir maddemiz var.
‘‘İntihara teşebbüs’’ suç mu, değil mi?
İnsanın, kendi canına veya başkasının canına kastetmesi, hangi kapsama girer? Ölüm orucu ‘‘intihara teşebbüs’’ mü?
Bir grup ceza hukukçusu dostum, ‘‘İnsanın canı kendisine aittir!’’ dedi.
Tıpkı Türk Tabipleri Birliği gibi...
Eşit sayıdaki bir başka ceza hukukçusu dostum, aykırı görüşü savundu.
‘‘Ölüm orucu intihara teşebbüstür, intihar da suçtur. Ölürsen yargılanmazsın, ama, hayatta kalırsan, 'cana kast' hükümlerinin kapsamına girer, yargılanırsın, yatarsın... Ha kendi canına, ha başkasının canına kastetmişsin...’’
Ölüm orucu ‘‘intihara teşebbüs’’ sayılırsa, 2.018 kişi cana kast suçundan yargılanacak...
Yeni yıl için amma da gündem maddesi?
* * *
Doktorlar müdahale etmiyor. Hastanın izni olmadan müdahale edilmez...
Hukukçular kararsız... Ölüm orucu, intihar teşebbüsü mü, değil mi?
Hukukçular büsbütün kararsız... İntihar teşebbüsü suç mu, değil mi?
Arabın derdi kırmızı pabuç... ‘‘Laiklik’’ derken, biri çıkıp, ‘‘camilerde namaz yavaşlatma eylemi’’ öneriyor.
Millenium'a böyle girizgáh yaptık, böyle çıkıyoruz.
Paylaş