Paylaş
Amerikalı stand-up komedyen Will Rogers'ın çok özlü bir sözü vardır. Aklımdan hiç çıkmaz...
‘‘Araba kullanmayı bilmeyen, devlet yönetmeyi beceremez!’’
Bu lâfı ettiğinde (1917) birinci dünya savaşı henüz bitmemişti.
İçten patlamalı motorlar, ‘‘kendi kendine giden’’ arabalar yeni çıkmıştı. Onları kullanmayı bilmek çağdaşlığın sembolüydü.
Atların, eşeklerin çektiği landonlara binenlere ‘‘köylü’’, direksiyon sallayanlara ‘‘çağdaş insan’’ gözüyle bakılırdı.
Derken, ‘‘ehliyet’’, yani ‘‘araba kullanma ruhsatı’’ diye bir şey çıktı.
Will Rogers yolda yaya gidiyordu.
‘‘Ehliyet’’ alma zahmetine katlanmayan ABD başkanı Woodrow Wilson, ünlü komedyene çarptı.
O da sinirlendi. Konuştu.
‘‘Ehliyetsiz adamlar devlet yönetemez...’’
* * *
Türkiye'nin sorunlarını çözmek için Yılmaz-Baykal ekürisi bir araya geldiler.
Niye onlar da, başkaları değil?
Ayağını sallasan partiye, lidere, üst kurum, kurul ve kuruluşlara çarpıyor. Yıldızlara bile değiyor netekim...
Niye Yılmaz-Baykal? Niye başkaları değil? Araba ehliyetleri mi yok?
* * *
Konuyu derinlemesine inceleyip irdeledim...
‘‘Ehliyetsiz’’ liderlerimizi tespit ettim.
Süleyman Demirel ehliyetsiz...
Erdal İnönü ehliyetsiz...
Tansu Çiller ehliyetsiz...
Bülent Ecevit ehliyetsiz...
Mümtaz Soysal ehliyetsiz...
Peki, kim kaldı geriye? Arabayı kim kullanacak?
* * *
‘‘ANAP genel başkanı Mesut Yılmaz, üniversite öğrencisi olduğu yıllardan bu yana son derece sıkı bir şoför... Özel otomobiliyle Avrupa turu bile atmış... Dört kaza yapmış...’’
Etti bir... Devam...
‘‘Deniz Baykal hâlâ kendi arabasını kullanan nadide liderlerden... Son CHP kurultaylarından biri öncesinde Ankara'daki Milliyet Bürosu önünde trafik kazasına bile karıştı. Baykal'ın hızına ayak uyduramayan bir taksi şoförü ona arkadan çarptı...’’
Etti iki... Yine devam...
‘‘Necmettin Erbakan üniversite yıllarında aldığı ehliyeti gözü gibi koruyor. Ancak, arabasıyla iki kere tanka çarptı. Yaşlandığı için devletin trafik kurallarını devamlı ihlal ediyor... Artık araba kullanmaması kendisinden rica edildi... Şimdilerde oğlu kullanıp kaza yapıyor...’’
Etti üç...
* * *
Kenan Evren'in ehliyetli olup olmadığını öğrenemedim...
Memduh Tağmaç ve Cemal Gürsel'i, Talat Aydemir ve şimdiki üst komuta konseyini de söylemediler.
‘‘Askeri sır’’ kategorisine giriyormuş meğerse...
* * *
Ankara'da oturduğum için çok mutluyum...
Tanrının her gulu gonuşuyor, espri üretiyor.
Baykal'la Yılmaz'ın tam bir ‘‘mutabakat’’ içinde olmalarına, ‘‘Pişekâr-Kavuklu Modeli’’ yaratmalarına şaşırmayın...
‘‘Ehliyetli’’ sâdece o ikisi var.
Toprağı bol olsun, Will Rogers'ı mezarında ters döndürdük herhalde...
Haaaa! Unutmadan eklemek isterim...
Ben de ehliyetsizim...
Yani, kendim için bir şey istiyorsam nâmerdim...
Paylaş