Kurthan Fişek: Aklın yolu birdir belki öyle olmuştur

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Dünkü anayasa oylamasının sonuçlarını bekleyemeden yazılmış bu yazıyı affedin lütfen... Hatalarıyla (bence), sevaplarıyla (onca), sayın Süleyman Demirel'i oyladılar.

Yetmiş milyonluk Türkiye'nin, 550 mevcutlu parlamentonun, nasıl olup da ‘‘alternatif’’ üretemediğine şaşırmışımdır hep... Son birkaç haftadır şaşkınlığım sürüyor.

Asıl dikkatimi çeken, ‘‘üslûp meselesi’’...

1 ‘‘Demirel seçilmezse bu hükûmet biter...’’

2 ‘‘Erken seçime gidilir, geriye yarıdan fazlanız zor döner...’’

3 ‘‘Sözünden ve imzasından dönen námerttir. Erkeksen imzanı çek!’’

4 ‘‘Baba başkan olmazsa, babayı görür, postal-palet sesleriyle uyanabilirsiniz netekim...’’

* * *

Türkiye demokrasisinin ‘‘kerámeti kendinden menkûl’’ tek kişilere endekslenmesine hep kızmışımdır.

Bu yazıyı dün yazabilseydim, TBMM üyelerine akıl verecektim...

‘‘Kırmızı-yeşil çiplerinizi, giriş kapısında, sandık başında, vestiyerde alesta bekleyen grup başkanlarına, onların vekillerine teslim edin... Anayasa değişikliğini onaylayan beyaz çiplerinizi, ya iç cebinize koyun, ya yutun... Yani, boş oy verin...’’

Aklın yolu birdir.

Belki öyle yapmışlardır.

* * *

TBMM milli iradedir.

TBMM, ferden az-çok aptal olsak bile, ‘‘kollektif zeká ve dehá’’ senteziyizdir.

TBMM'den dünkü sonucun ne, nasıl çıkacağını bilmiyorum, ama, TBMM tarihini çok iyi biliyorum...

* * *

1 Bizdeki meclis açılış konuşmaları kısa olur. Devletin en büyüğü kürsüye gelir, herkes konuşmayı ayakta dinler. En kısa konuşma üç kelimeydi: ‘‘Eh, hayırlı olsun...’’ En az ve öz konuşan büyüğümüz kimdi?

a. II. Abdülhamit b. Kemal Atatürk

c. Cevdet Sunay d. Süleyman Demirel

2 TBMM geldi, geldi, özelleştirmede tıkandı. Atatürk'ün bilahare idam ettirdiği Maliyeci Cavit ateşli bir özelleştirmeciydi. Neyi satmaya kalktı?

a. Galata köprüsünü

b. Topkapı Sarayı hazine dairesini

c. Yıldız Sarayı harem dairesini

d. Taksim Kışlası ve Talimhane Meydanı'nı.

3 Eski mebuslardan Kozmidi Bey çok sinirli, sataşkan bir tipti. Maliye bakanlarına bulaşmayı da özellikle çok severdi. Yine bağırdı: ‘‘Batırıyorsunuz bu devleti... Sizin gibilere batıda cani denir...’’ Dış borcumuz kaç para olmuştu?

a. 6 milyon b. 60 milyon

c. 60 milyar d. 100 trilyon

4 II. Meşrutiyet kurulmuş (24 Temmuz 1908), güzel sözler verilmişti. ‘‘Meclis bir daha kapatılmayacak, istibdadın oyuncağı olmayacaktır...’’ Meclisi ve rejimi koruma ve kollama görevi kime verildi?

a. Padişah II. Abdülhamit'e

b. Dersaadet belediye başkanına

c. Türk gençliğine

d. Ordu ve donanmaya

5 Yenilenen meclisler bol keseden umut dağıtır, vaad dağıtır. Öncelikle de basına... ‘‘Matbuat kanunlar çerçevesinde serbesttir, sansür edilemez!’’ dendi (1908), iki sene sonra ne yapıldı?

a. Yazar Fuat Şükrü hapse atıldı

b. Yazar Pertev Tevfik tutuklandı

c. Hamit Suphi bey mahkûm oldu

d. Hepsi

CEVAPLAR: 1) a, 2) d, 3) a, 4) d, 5) d.

Yazarın Tüm Yazıları