Paylaş
İnanç ve bilgi bir araya gelince neler başarılabileceğini bu 11 senede bin kere kanıtladılar.
Çevre Tiyatrosu 1972’de açılmış. Bir dönem gayet de popüler bir yermiş. Yanılmıyorsam Nejat Uygur da uzun süre oynamıştı orada. Sonraları gözden düştü, zaman değişti, salon kullanılmaz hale geldi. 2002’de Işıl Kasapoğlu arkadaşlarını, öğrencilerini toparlayıp bu tiyatroyu kendilerine mekân yapmaya girişti. Büyük zorlukların üstesinden geldiler. Eskimiş salonu elden geçirip tamir ettiler. Ufak tefek yardımlar aldılar, yılmadan çalıştılar. Bir de mutfak yaptılar. 100 kadar tiyatrocu çalışıp, kendi pişirdikleri yemekleri yiyip oyunlar ürettiler. Şimdi dünya çapında bir kumpanya Semaver.
Haliç’in öte tarafında başka da tiyatro kalmadı. Bir ara Ali Poyrazoğlu Fındıkzade taraflarında bir salonu seyircilere kavuşturmuştu. O da bitti. Semaver Kumpanya İstanbul’un bu en eski ve nüfusu yoğun bölgesinde, yani Taksim-Şişli-Harbiye üçgeni dışında faaliyet gösteren Mohikan’ların sonuncusu. Oyunları başladı başlayacak.
Yeni oyun da yaparlar mutlaka ama geçen sezondan kalan iki güçlü oyunları var. ‘Bir İnfazın Portresi’ ve ‘Metod’. Kaçırılmaması gereken bu iki eserden bahsetmeden önce Semaver Kumpanya’nın önceki oyunlarını kısaca hatırlatmak istiyorum. Kuruldukları yıl Işıl Kasapoğlu rejisiyle ‘12. Gece’yi sahnelediler. Şekspir’in bu çetrefilli oyunu büyük övgüler topladı. Ferideddün-i Attar’ın ‘Mantık al’Tayr’ından yola çıkan Simurg uyarlaması ‘Kuşlar Meclisi’ de nefisti. Kuklalar ve görsel tasarım özellikle ilgi çekti. Orhan Kemal’in Murtaza’sı, Dikta, Süleyman ve Öbürsüler gibi ödül makinesi oyunlar birbirini izledi. Hele bir Fırtına (Şekspir) yaptılar ki, gerçekten fırtına gibi estiler. Yurtdışında turneler, festivaller...
Çocuk oyunları, kurslar, hatta opera temsilleri bile yapan Semaver Kumpanya’nın devam eden iki oyunu birbirinden iddialı tekstler. Metod, Jordi Garceran’ın eseri. Serkan Keskin rejisi ve oyuncuların üstün performansıyla çok başarılı iş oldu. Başarılı bir sistem eleştirisi.
‘Bir İnfazın Portresi’, Howard Barker’ın oyunu. Zeynep Su Kasapoğlu yönetiyor. İzlemedim ama çok iyi bir oyun olduğunu biliyorum. 16. yüzyılda Venedik’teyiz. İnebahtı Savaşı bitmiş. Meşhur bir kadın ressam olan Galactia’ya bir tablo sipariş edilir. Tablo savaşta kazanılan zaferi övgüyle göstermek zorundadır. Galactia savaşı sevmeyen, savaşlara da zaferlere de inanmayan bir sanatçıdır. İktidarla sanatın ve bireyin sert bir karşılaşması.
Semaver Kumpanya’yı takip edelim.
Her türlü övgüyü hak ediyorlar.
Paylaş