Zico'nun frikiği

BİR hafta önceydi. Erik Gerets, Erciyes galibiyetinden sonra yakaladığı fırsatı kaçırmayıp patladı...

Bir teknik adamın yaşamı bir köpeğin yaşamından daha zor!

Gerets,
üslubunun dışına taşan bu sözlerle, onu doğru-yanlış eleştirenlere bir sitem mesajı göndermişti.

Sonuçta bir isyandı bu.

Ve geçtiğimiz hafta Vestel Manisa galibiyetinden sonra Zico’nun basın toplantısındaki tavrı ve sözleri de bir başka isyanın çığlıklarıydı...

Gerekirse Alex-Tümer ve Tuncay’ı yan yana oynatırım!

Devam ediyordu Zico...

Belirleyeceğim taktiğe göre, çift santrfor da oynatırım, tek santrfor da!

Sonuçta, lafı bir noktaya getirip, kazan kaynatanlara da bir yanıt gönderiyordu.

Teknik patron benim. Teknik konularda da karar benimdir!

Bu sözleri üstüne basa basa söyledi Zico. Amacı belliydi...

Takımıma dışarıdan bir müdahale asla olamaz. İzin vermem!

Şimdi kim çıkıp da, tersini söyleyebilir?

Newcastle maçı ile başlayan.... Kayseri, G.Antep ve Manisa galibiyetleri ile süregelen çıkışın getirdiği bahar havasını kim bozabilir?

Zico,
böyle bir havayı yakalamak için sezon başından beri bekliyordu. Ve Manisa galibiyeti de bulunmaz bir fırsattı...

Zico, zamanlamayı iyi yaptı. Ve Vestel maçı sonrası patladı!

* * *

HERKESİN
derdi başka. Gerets ve Zico can derdinde, sevgili Ersun Yanal kariyer peşinde...

Doğru veya yanlış. Yanal isteseydi, bu maçı beraberliğe bağlayabilir miydi? Ya da planını- taktiğini tek puan üzerine kurabilir miydi?..

En azından, düşüncede böyle pasif bir kurnazlığa yönelebilirdi. Ya da bir büyükten alacağı tek puanın arkasına gizlenebilirdi.

Bunları yapmadı. Tek hedefi galibiyetti!

Fener’i yenmek egosu tüm benliğini kaplamıştı. Duyguları ile birlikte yürüdü F.Bahçe’nin üzerine.

Bir düşünün. Manisa, F.Bahçe’yi yenseydi, şimdi neleri konuşacaktık. Manşetler küçülecek, Ersun Yanal adı büyüyecekti.

Ve daha önce hazırlanmış senaryolar piyasaya sürülecekti...

Ersun Yanal Kadıköy yolunda!

Zico, futbolculuk günlerinden kalma öyle bir frikik attı ki...

Hem kendini kurtardı, hem de doğacak bir kaostan çekip aldı Fener’i!

* * *

BİR
bir eriyor Beşiktaş.

10 kişilik Sakaryaspor’a kaybedilen puanlar taşan sabırların son damlasıydı. Yükselen sesleri duydunuz...

Yönetim istifa, Tigana istifa.

Yitirilen puanlar bir yana, bu çığlıkların getirebileceği bir başka felaket daha da önemli.

Koca Beşiktaş ya taraftar sevgisini de kaybederse!

Bunun sinyallerini görüyorum. Servis arkadaşım sevgili Mustafa Karslıoğlu Sakaryaspor maçı öncesi yanıma geldi. Aramızda şöyle bir diyalog geçti...

Kombinesi olanların çoğu bugün maça gitmeyecek.

Neden gitmeyecek?

Korkuyorlar abiciğim. Ya takılırsa. Üstelik görüyorsun, oynadığı oyun keyif vermiyor.

Gerçekten ben maça gitmek için yola çıkarken, başka serviste çalışan ve kombine sahibi üç Beşiktaşlı dostun, maça gitmediklerini gözlerimle gördüm.

Beni uğurlarken arkamdan söylediklerine nasıl bir anlam verirsiniz?

Hadi, rastgele Korkut Abi!

* * *

JEAN TİGANA
veya yönetimin istifası şu anda Beşiktaş’a ne kazandırır?

Bu soruyu birçok kişiye yönelttim. Net bir yanıt alamadım.

İşin en kötü yanı da bu. Herkeste bir belirsizlik. Veya güvensizlik.

Kaybedilen bu ucuz puanlara karşın lider F.Bahçe ile aradaki üç puanlık fark Beşiktaş’a gönül verenleri çelişkilere sürüklüyor.

Ve bir beklenti var Beşiktaşlı taraftarlarda...

Sakatlar düzelir, Beşiktaş ideal kadrosuna kavuşursa.

Onu bilemem. Bildiğim tek şey Jean Tigana da sakat düşüncelerden sıyrılırsa, iş daha kolaylaşır.

Birkaç örnek vereyim. Serdar Kurtuluş ön liberoda oynayamaz. Fahri Tatan sağ çizginin değil, orta sahanın adamı. İbrahim Akın sağ kanatta, Ricardinho sol kanatta verimli olamaz. Ali Tandoğan savunmanın sağ kenarında özelliklerini sergileyemez.

Sadece sakatların düzelmesi de para etmez. Tercihler de önemli. Öyle değil mi Beşiktaşlı dostlar.
Yazarın Tüm Yazıları