BUZ gibi bir Süper Lig haftası yaşandı. Nobre, Konya’da Beşiktaş’ın altın golünü atarken, hava sıcaklığı eksi 8 derecede dolaşıyordu.
Yiğidolar, Trabzonspor’u devirirken, Sivas adeta donmuştu. Termometreler eksi 18’i işaretliyordu. Şimdi kalkıp sorsalar...
Süper Lig’de ipi kim göğüsler?
Benden tek yanıt alırlar...
Soğuk kime sıcak bakarsa!
F.Bahçe 10 gün içinde Sivas’a gidecek. Anadolu’nun diğer kentleri de soğuğa teslim... Yine F.Bahçe, Türkiye Kupası’nı Kayseri’de eksi 20 derecede oynamadı mı?
Allah, Beşiktaş ve Galatasaray’ın yüzüne güldü. Beşiktaş’ın Sivasspor deplasmanı bahara rastlıyor. Galatasaray’ın yaza doğru ...
Lafın kısası, havalar ısınana kadar, soğuğu yenen şansını katlar.
Bu havalarda Sivas ve diğer Anadolu takımlarından puan almak, aslanın midesinden ekmek çalmak gibi bir şey...
İşin kaymağını Sivasspor yiyecek. Kara kışta toplayacağı puanlar, sene sonu bilançosunda önemli oynamalar yapacak.
Bakmayın yan çizdiğine. Aklı şampiyonlukta Sivasspor’un. Gelip-gideni de bu soğukta boğacak. İç sahada oynadığı 10 maçın hepsini kazanması, bunun bir işareti değil mi?
* * *
F.BAHÇE- Belediye maçının son 10 dakikası bir fırtınayı andırıyordu. İlk şutunu 84. dakikada, ilk kornerini 75’te atan F.Bahçe, son 9 dakikaya nasıl iki gol sıkıştırdı?
Haftanın sorusu buydu?
Zico’yu hep eleştirenler için bu sorunun yanıtı kolaydı. Kadıköy’de Belediye karşısına tek santrforla çıkmak, affedilmez bir hataydı.
Yine onlara göre Zico, doğruyu ikinci Belediye golünden sonra gördü. Semih’in yanına İlhan Parlak’ı koyarak, çift santrfora döndü.
Açıkçası, bir kumar oynadı!
Bu kumar ne getirdi. Üç puan giderken, tek puana sevindiler.
Bir de Fenerbahçe’nin kaderini Alex’in üzerine kuranlar vardı. Belediye maçından sonra aynı yorumu yaptılar.
Alex’in oynamadığı maçlarda Fener’in işi zor!
Rakamlar ve istatistikler de doğruluyor bu savı. Alex’in oynamadığı maçlar Fener için sanki kahır azabı.
Bu sezon Alex de Souza’nın forma giymediği 6 maçta, 18 puanın 8’ini kaybetti.
Her şeyi Alex’in yokluğuna bağlayanlar, Appiah’ın durumunu, Deniz Barış ve Kezman’ın sakatlıklarını hesaba bile katmıyorlar. Ya da Selçuk’u... Ve F.Bahçe’yi iki etapta değerlendiriyorlar...
Alex’li Fenerbahçe. Alex’siz Fenerbahçe!
Tabii, böyle bir değerlendirme de Arthur Zico’nun kariyerini zedeliyor. Zico’nun başarıdaki payını önemli ölçüde makaslıyor.
Süper Lig’de benzer bir başka takım var mı. Bir futbolcunun yokluğundan böylesine etkilenen bir başka takım aklınıza geliyor mu?
* * *
F.BAHÇE, Alex’siz oynarken, diğer takımların manzarasına baktım. Örneğin Sivasspor...
Trabzon maçında Devran kırmızı karttan hükümlüydü. Sylla ve Diallo Afrika Kupası’na gitmişti. Petkoviç, Balili, Yasir ve Sedat sakattı...
Neredeyse, yarısı yoktu Sivasspor’un!
G.Saray, Rize maçına giderken, Lincoln ve Linderoth’un tedavileri sürüyordu. Song Afrika Kupası’ndaydı. Ayhan da sakattı.
Beşiktaş’a bir bakın. Gökhan Zan, kasım ayı başından bu yana oynamıyor. Ricardinho aynen... Tello’nun cezası ve sakatlığı. Delgado ve Bobo’nun 3’er maçlık yokluğu...
Hiçbirinin derdi Alex kadar ses getirmedi. Üstelik kaybedilen puanlarda onların yokluğu gündem yaratmadı.
Bazen benim de kafam karışıyor.Bir futbolcu bir takımın kaderinde bu denli etkili olabilir mi?
Alex’e bel bağlayanlara göre, evet...
Eğer gol kralı ise, asist krallığında liste başıysa ve adı Alex ise, oluyor işte!
* * *
VE bir soru... Haftanın adamı kimdi? Bana göre, F.Bahçe-Belediye maçının hakemi Cüneyt Çakır.
Kritik bir maç yönetti. Üstelik UEFA’nın gönderdiği İsveçli bir kılavuz Çakır’ı izlemek için Kadıköy’deydi.