Yolcular

BEŞİKTAŞ, 18 yıldır deplasmanda hiç yenemediği Diyarbakırspor'un konuğuydu. Daha da önemlisi maçın hakemi Cem Papila, Samsunspor faciasından tam 432 gün sonra yine bir Beşiktaş maçını yönetiyordu.

Beşiktaş için çaldığı her düdükte ince eleyip sık dokudu... Kılına zarar gelsin istemedi Beşiktaş'ın. Herhalde insan psikolojisi... İnönü'de, evinde dövdüğü Beşiktaş'ı gurbette fazla hırpalamak istemedi.

Maçın bir başka önemi, Trabzon'dan gelen haberdeydi. Trabzonspor, iki puan da Ankaraspor'a kaptırmıştı. Ve Beşiktaş'a üçüncülük şansı doğmuştu.

* * *

Böyle bir ortamda daha coşku dolu bir Beşiktaş bekliyordum. İlk 45 dakikada iki pozisyon heyecanı yaşadık. İki pozisyonun da aktörü Ahmet Dursun idi. Birinde, Carew'in ortasını altıpastan ıskaladı. Diğerinde, çabuk ve nefis çalımlarla götürüp şutladığı topu Fadhel çıkardı.

John Carew ağır bir tank gibiydi. Yer değiştirene kadar rakip hemen savunma önlemini alıyor. Beşiktaş, 10'un üzerinde korner atışı yaptı. Carew, bu nokta atışlarında da öldürücü darbeyi vuramadı.

Seneye bu kadrodan çok futbolcu gider. 90 dakika gözlerim hep Rıza Çalımbay'ın üzerindeydi. Bozulmadığı ve kızmadığı adam kalmadı.

Bilmem anlatabildim mi?

* * *

Beşiktaş, yakaladığı fırsatları tek tek harcıyor. Galatasaray maçını kaybetti, yukarılara tırmanma şansını yitirdi. Dün, Diyarbakır'da iki puan bıraktı, Trabzonspor'un beraberliğine sevinemedi.

Söylediğim gibi bu kadroyla bu kadar... Yanılmıyorsam, sezon başındaki ilk Malatya maçından sonra belki de çoğu kişiyi kızdıran bir yorum yapmıştım...

"Isınımadım bu kadroya" Keşke yanılsaydım. Ama beni yanıltmadılar. Ve bana kızanların daha fazla üzerime gelmesini önlediler.
Yazarın Tüm Yazıları