Yenemedik çocuğu

TOY bir takımla oynadık. Rakibin yedi futbolcusu 23 yaşın altındaydı. Aralarında 19’luk iki de çocuk vardı. En babası 31 yaşındaydı?.

FIFA sıralamasında 50 ila 55. basamaklar arasında emekleyen bir takımdı Belçika? Ve 2008’de bizimkiler yarı final oynarken, onlar 8’li grupta 5.sıradan öteye gidemiyordu.

Böyle bir takımla oynadık, dün gece. İlk bakışta kolayca yeneceğin hatta bir lokmada yutacağın bir rakip gibi görünüyordu.

Oyunun 30. dakikasına dek pek ciddiye almadık bu toy rakibi. Kötü oynarken bile yeneceğimize yönelik inanç ve güvenle doluyduk.

30. dakikada kafayı yiyince akıllandık! Bu arada ben de geçen zamanı gözlerimde tekrar canlandırmaya başladım?

Kazım Kazım, sağ kulvarda düşük bir tempo ile oyalanırken, sol kulvarda Arda Turan topla tek başına etkisiz figürler çiziyordu?

Açıkçası, kanatlar hiç işlemiyordu!

* * *

Fatih hoca,
takımın yönetmenliğini Emre Belözoğlu’na vermişti. İlk 45 dakikada takıma ateşleyecek tek hareketini görmedim Emre’nin. Ve kalitesini anlatacak tek yaratıcı pasına rastlamadım. Sıradan biri gibiydi.

Ya, yediğimiz gol? Ceza alanı içine ortalanan top, Snock’un kafasına doğru süzülürken, bizim savunma ordusundan havalanan tek kişi Mehmet Topal idi.

Servet Çetin, pozisyonu sadece gözleriyle izledi? Gökhan Zan mı? Ortalarda yoktu!

İlk 45 dakikada aklımda kalan tek pozisyon vardı. Devre biterken Arda’nın kafa şutuna kaleci uzandı? Ve Çağlar Birinci’nin sert şutu da karambole takıldı.

İşte ilk yarıdaki kimliğimiz böyleydi!

* * *

İkinci yarıda neler yaptık, bir de ona bakalım. Terim, oyunun final bölümüne Mehmet Topuz ile başladı. Kazım Kazım kenardaydı. Daha sonra Mehmet Topal’ı çıkartıp Mevlüt Erdinç’i oyuna aldı.

Aradığı tek şey erken bir goldü!

Evet, oyun tek kaleye döndü? Her ataktan bir gol beklerken, iyi futbolu hiç düşünmedik. Ve beklenen gol, beklenmedik bir anda ve pozisyonda geldi.

Belki, tartışanlar çıkabilir? Rakip, Fransız hakemin penaltı kararına uzun süre itiraz etse de, topla elle oynamanın haklı bir cezasıydı bu?

Dünkü beraberlik beni şaşırttı. Umutlarımı kırdı. Ve toy diye baktığımız bir rakip 2 puanımıza kan doğrayıp çekip gitti.

Bize mi ne kaldı? Koca bir endişe!

Yazarın Tüm Yazıları