Yakan parmak!

DÜDÜKLER çaldı ve Süper Lig başladı... Aman Allahım, Trabzon'dan yükselen çığlıklar, kulağımı patlatacak...

Yılnur Önen, Yattara'yı nasıl atar?

Neden ve nasıl attığını biraz sonra anlatacağım. Karar doğru veya yanlış, onu da tartışacağım... Ancak, önce kırmızı karta yönelik isyanın perde arkasını aralayıp, öfkenizi körükleyen gerçeği araştıralım...

Bu kırmızı kartla, Yattara'nın Fener'e karşı oynaması engellendi.

Trabzon'dan gelen telefon ve fakslardaki sitemler, hep bu duyguya kilitleniyordu. Ve kararda bir ‘‘Kasıt’’ aranıyordu.

Öyle değil mi, sevgili Trabzonlu dostlarım. Çıkan kırmızı kartın arkasında kirli bir düşüncenin varlığından şüpheler duyuyordunuz...

İşte burada ayrılıyorum Trabzonlu dostlardan...

Karar, yanlış ve de abartılı olabilir. Ama kasıtlı asla...

Yılnur Önen'
in kişiliğinde ve meslek sicilinde iki kavram kol kola girip şöyle bir portre çizer...

Dürüst ve düzgün adam.

***

ŞİMDİ
geliyorum, Yattara'nın oyundan atılışına... Hemen telefona sırılıp, Erman Toroğlu ile pozisyonu konuştum...

Toroğlu da adeta karara isyan ediyordu. Ve Yattara'nın gol sonrası sevincinin yanlış anlaşıldığını ısrarla vurguluyordu.

Yattara golden sonra seyirciye koşarak dansa başlamıştı. Sevincini böyle dile getiriyordu. Ve ayak parmakları üzerinde yükselerek figürler çizerken, elleri ile dansı renklendiriyordu.

İşte Yılnur Önen, o parmak hareketlerini yanlış yorumladı.

Yattara parmakları ile ‘o malum hakareti’ yapmıyordu.

Ve Yattara bir yabancıydı, Yılnur Önen bu ayrıntıyı da atlıyordu.

Erman Toroğlu, sözlerini bakın nasıl tamamladı...

Babası çok iyi dostumdur. Yılnur'u da gerçekten ç7ok severim. Adam gibi adamdır. Merttir, dürüsttür.

Burada biraz durdu Toroğlu ve noktayı koydu.

Ama babasına da her fırsatta söylediğim gibi Yılnur iyi bir hakem değildir.

***

HAKEMLERLE
başladım yeni sezona, hakemlerle ilgili birkaç konuya daha değinmek istiyorum.

Sevgili Erman Toroğlu ile konuşurken, başka şeyler de fısıldadı kulağıma...

Dikkat et, ilk 5 hafta hakem kararları ön plana çıkacak. İtiraz edenler, yanlış yapanlar bir bir taranacak. Bu, sezon başında MHK ile hakemler arasında yapılan toplantıda alınan bir karar. Zaten, kuralları uyguladın mı, buna gerek kalmaz. Ancak, tavır koymak için ilk 5 hafta sertleşecekler. Geçen hafta çıkan kartlar da bunun ilk uygulamasıydı.

Dilerim, geri kalan 4 haftada hatasız yönetirler, ben de iyi şeyler yazarım...

***

FENERBAHÇE
sezona yenilgi ile başladı. Ve sihirbaz Christoph Daum, ilk eleştiriyi İstanbulspor maçından sonra aldı.

Bu F.Bahçe kolay kolay toparlanmaz!

Basın toplantısında Daum'un yüz mimiklerini dikkatle izledim. Yıllarca Beşiktaş'tan aşina olduğum mimiklerin bir tekrarıydı.

Kurt bakışlar...

Neler gizliydi o bakışlarda... Yenilgiye rağmen, gelecek haftalara meydan okuyordu. Kararlıydı ve özgüven doluydu... Mutlaka başarıyı yakalayacağını biliyordu. Her şeyden önce kendine inanıyordu.

Hatırlıyorum... İki sezon önce Beşiktaş'ta görev yaparken, tam 11 puan geriden gelip G.Saray'ı yakaladı ve ilk yarıyı lider bitirdi. Bu bakışlardaki anlamı bilirim.

Yeter ki, kafası başka yerlere takılmasın!

***

LUCESCU,
Samsunspor maçına Beşiktaş'ı 100. yılında şampiyonluğa taşıyan kadroyu çıkardı. Trilyonluk yeniler kenardaydı. Ve Rumen hoca bunun nedenini şöyle yorumladı.

Emeğe saygı.

Şimdi herkes Bursaspor maçına çıkacak kadroyu merakla bekliyor. Samsun deplasmanında alınan üç puanda ‘‘Katıksız’’ emeği olan Ahmed Hassan ve Sinan Kaloğlu'nun yeri neresi olacak...

Kulübe mi, İlk onbir mi?
Yazarın Tüm Yazıları