HALA özlemini duyarım. Gençlik yıllarımdaki Western filmlerinin tadı bir başkaydı. Öncelikle aktörleri gerçek bir kovboydan farksızdı.
Öfkeleri, kavgaları, tekmeleri, yumrukları ile birbirine katarlardı ortalığı. John Wayne bunların babasıydı. Attığı yumruğun sesi sinemada oturduğum koltuğa kadar gelirdi. Hani, söylerler ya...
Kodu mu oturtur!
Böyle biriydi John Wayne. Derbinin azgınlarından Lugano’nun gücünü, kuvvetini ona benzettim. Emre Aşık’ın boğazını sıkarken ardından atacağı yumruğu heyecanla bekledim.
Hele, bir karambolde Emre Aşık’ın ense kemiğine attığı bir kafa vardı... Nur içinde yatsın, yıllar sonra sanki karşımdaydı John Wayne!
* * *
BİR Gary Cooper’ı hala dün gibi hatırlıyorum. Kibar bir kovboydu. Kavgaya geç katılır, işini çabuk bitirirdi. Genelde eldiven giyerdi. O eldiven değişik bir hava verirdi Gary Cooper’a.
Daha çok silahını kullanırdı. Ama kavgaya daldı mı, adamı çeneden yıkardı. Kroşeleri bir boksörden farksızdı.
Nasıl anlatayım... Derbideki Arda Turan-Semih Şentürk kavgasının karelerini gözlerinizde canlandırın. Lacivert eldivenli bir yumruk yay gibi gerildi. Ve gözle kaş arasında Semih Şentürk’ün çenesine indi.
Ve bizim nöbetçi asker nakavt!
İşte böyle biriydi Gary Cooper. Arda da bu rolde şahaneydi. Hiç aratmadı eski kovboyu. Semih Şentürk’ün daha önce Arda’ya salladığı yumruğu pek beğenmedim. Başrole soyunan aktörlerden biriydi. Kaptığı rolün hakkını veremedi. Figüran gibi kaldı derbide!
Bir sahne vardı derbide bayıldım, bittim... De Sanctis, yerde yatan Semih’in yanına geldi. Omuzlarından tutup kaldırdı. Sonra öfkeyle silkeleyip çuval gibi bıraktı yere.
Tam bir Western sahnesiydi. Nefis oynadı İtalyan!
* * *
O baba kovboyların yanında bir de ortalığı ayaklandıran, durmadan sağa-sola sataşan tipler vardı Western filmlerinde.
Kavgayı onlar başlatır, babaların başını belaya sokardı. Derbideki Sabri Sarıoğlu gibi... Emre Belözoğlu’nu bir omuzda panolara yapıştırırken, yine gençlik yıllarıma döndüm.
Daha sonra Emre Belözoğlu’nun ayağa fırlayışı, sahanın ortasında Emre ile Sabri’nin kafa kafaya verip, birbirlerine diklenmeleri... Filmin en güzel sahnelerinden biriydi.
Filmin bir karesi daha vardı. Unutmadan söyleyeyim. Western sevenleri o kareyi izlemeleri için uyarıyorum. Kaçırmayın!
Selçuk Şahin’in bardan çıkış sahnesi şahaneydi!
Pardon yanlış yazdım. "Oyundan çıkış sahnesi şahaneydi" diyecektim. Şaşırdım... Oyundan çıkarken öfkeyle kale direklerine attığı tekme var ya...
Aynen, Western filmlerinde kovboyların bir kavga sonrası bardan öfkeyle çıkarken, bar kapısına attığı tekmeye benziyordu.
Filmde kısa bir rol aldı. Ama hakkını verdi!
* * *
YILLAR sonra ağız tadı ile bir kovboy filmi izledim. Tekme attılar, yumruk salladılar, direkleri tekmelediler.
Aktörleri iyiydi. Kavga sahneleri canlıydı. Figüran kullanmadan dövüştüler. Emre Aşık’ın ağzından akan kanlar filmin en ürkütücü sahnesiydi.
Filmin yönetmeni Fırat Aydınus da başarılıydı. Aktörleri istedikleri gibi tepişmeleri için özgür bıraktı. Her aktör de hünerini sergiledi.
Söylediğim gibi. İzlediğim en güzel Western filmlerinden biriydi. Başkaları bu filmden utandıysa, bilemem...
Bundan böyle derbi izlemesinler!
* * *
NOT: Dünkü gazetelere baktım.Derbiyi anımsatacak tek fotoğraf yoktu. Manşetleri kavga fotoğrafları süslüyordu.Ne bir röveşata ne de bir plonjon...
Üstelik, kritikler de bir bakıma zoraki yazılardı.
Sayfa boyu bizim aktörler.Tekme-yumruk!
Yine söylüyorum... Şahane bir Western filmiydi.
Belki de Vahşi Batı’dan sonra izlediğim en nefis kovboy filmi...