Utanarak bakıyorum

YAZIMA, sevgili Futbol Federasyonu'na ufak bir gönderme yaparak başlamak istiyorum.

Maçın eleştiri ve övgüler bölümünü diğer satırlara bırakıyorum... Türkiye Kupası finali bir onur maçıdır. Uzun ve yorucu bir yolun noktalandığı son duraktır. Kazanan kadar kaybeden de bu maçın tinsel duygularını yaşar ve hisseder...

Futbol Federasyonu'nun sayın üyeleri... Böylesine bir geceye bir sinir maçı sıkıştırarak, final heyecanını bölmenin anlamı neydi? Trabzon-G.Saray maçını aynı geceye taşımak hangi aklın ürünüydü? Düşündüm, sorup soruşturdum... Sağlıklı bir yanıt bulamadım.

Herhalde yanlış hatırlamıyorum. Bu kupanın adı bir zamanlar Federasyon Kupası'ydı... Yani, sizlerin adını taşıyordu. İşte böyle bir kupanın içine limon sıktınız... Şimdi geçiyorum, finalin eleştirisine...

1- Beşiktaş ilk yarıda Tayfur ve İlhan Mansız'la iki fırsatı kullanamadı. Her ikisi de oyundaki dengeleri değiştirecek fırsatlardı. Bir bakıma kaçırmak, atmaktan daha zordu. Tayfur ve İlhan Mansız birer beceriksizlik örneği sergileyerek, Beşiktaş'ı sıkıntılara sürüklediler.

AHMET YALNIZ KALDI

2-
Daum, maça İlhan Mansız-Ahmet Dursun ikilisi ile başladı. Ahmet Dursun sürekli alan değiştirerek oynadı. Oyunun bir saniyesini bile boşa harcamadı. Ama, İlhan Mansız onun temposuna ayak uyduramadı. Ahmet'i yalnız bıraktı.

3- Tümer'i oyun başlarken gördüm, sonra kaybettim. Ayağındaki topları kullanırken rahat değildi. Fizik yetersizliği hemen hissediliyordu. Oysa, Beşiktaş'ın Tümer'den farklı beklentileri vardı.

4- Baya da Tümer'in bir kopyasıydı. Bu ikilinin kötü performansı Beşiktaş'ın teknik yapısını altüst etti. Buna kanatlardaki Tamer ile İbrahim'in yetersizliği de eklenince, Beşiktaş'ın tüm silahları düştü...

5- Kocaeli'nin her bir golünde Beşiktaş savunması ağır yapısının faturasını ödedi. Üstelik, Kocaeli'nin her çabuk atağı savunmada panik yarattı. Bu bölgede Ali Eren'in yokluğu her pozisyonda hissedildi.

6- Kocaelispor inanarak oynamanın karşılığını aldı, kutluyorum... Böylesine bir gecede, basit bir kart olayı ile Beşiktaş'ı 10 kişi bırakan İbrahim'i de kınıyorum.

Ve tabeladaki 4-0'lık skora da, her Beşiktaşlı gibi utanarak bakıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları