Usta işi

TRİBÜN sessizliğinden kurtulan ve taraftar coşkusuna kavuşan Beşiktaş, yüksek tempoynama isteğiyle doluydu.

Böyle bir hevesin skora yansıması için, diğer değerlerin de devreye girmesi gerekiyordu.

Öncelikle savaşçı kişilikleri ile ön plana çıkan Okan Buruk, Kaptan Tayfur, Tayfun Korkut ve İbrahim Üzülmez top kapmada gösterdikleri beceriyi, topu olumlu kullanma ustalığına taşıyamadılar.

Bu eksiklik ilk 45 dakikada Beşiktaş'ın hücumda beklenen patlamayı gerçekleştirmesini engelledi.

John Carew ile Veysel'in yine ilk yarıda gole uzak bölgelerde top aramalarının ve pozisyon bulmakta zorlanmalarının başlıca nedeni de buydu...

Daniel Pancu, oyunun en çok koşanlarından biriydi. Biraz da topla aşırı oynama hastalığından kurtulsa... Etkinliği daha da artacak.

* * *

İkinci yarıda ağırlaşan saha koşulları, Beşiktaş'ın yüksek temposunu frenledi.

Böylesine sıkıntılı bir ortamda aranan golü ya beklenmedik bir şut veya bir karambol pozisyonu getirebilirdi.

Rıza Çalımbay, daha değişik düşündü... Ve Sergen Yalçın'ı sahaya sürdü. Bu, bir bakıma pas trafiği ve oyun organizasyonunda yaşanan sıkıntıya aranan son çareydi. Ve büyük usta bir frikik atışında yine farklı kimliğini sergiledi. Yarattığı karambol ile skoru belirledi.

* * *

Rıza Çalımbay,
dün gece Beşiktaş'ı 4-4-2 düzeninden alıp 3-5-2 klasiğine taşıdı. Ve bu düzende özellikle savunmada Ronaldo'nun kurduğu denge, İbrahim Toraman ve Çağdaş ikilisini de rahatlattı.Ayrıca, Ronaldo'lu savunmanın, orta saha ile bütünleşme isteği ve oyuna katkı çabaları diğer maçlardan farklıydı.

Bir konu kafamı kurcalıyor... Beşiktaş, Rıza Çalımbay'ı göreve getirmeyi aklına koyduysa, bu nikahı neden ilk yarı sonunda kıymadı...

40 günlük devre tatili yeni evlilerin birbirlerini daha iyi tanımaları için bulunmaz bir fırsat değil miydi? Düşünüyorum ve 40 günü boşa harcanan bir zaman dilimi gibi görüyorum.
Yazarın Tüm Yazıları