BEŞİKTAŞ, kupanın rövanşına, koşan ve savaşan bir kadroyla başladı.
Sergen Yalçın ile Tümer Metin kulübede, yedekler arasındaydı. Bir bakıma 2-0’lık avantajı koruyacak ve zamanı kısaltacak iki adam Tigana’nın yanındaydı.Â
Sahadaki kadro belki ayağa oynayarak ve topu saklayarak rakibi uyutacak teknik düzeyde değildi. Ancak, savaşarak ve Tigana’nın oyun klasiğine uyarak turu geçtiler.
Beşiktaş, ilk 45 dakikada rakibe oynama fırsatı tanımadı. Ve Kayserispor’un etkili olabileceği bölgeleri çok adamla kontrolde tuttu.
Savunmada, Koray Avcı hatasız oynadı. Her topa rakipten önce hamle yaptı. Soğukkanlı ve tempoluydu.
İbrahim Toraman, yine defansın en hareketli adamıydı. Koray ile uyumu hiç falso vermeden 90 dakika sürdü.
Ahmed Hassan, koştuğu kadar becerikli değildi. Ayağındaki topları gerektiği gibi servise sokamadı.
Tigana, Ahmed Hassan’ın tükendiği anda beklenen değişikliği yaptı ve Tümer Metin’i oyuna aldı. Beşiktaş’ın Tümer Metin ile oynadığı dakikalarda daha çok topla buluşması gerekirdi. Tümer, bunu beceremedi. Koşanların arasında kayboldu.
H H H
Beşiktaş’ın oyunu soğutma ve avantajı koruma isteği, forvetteki ikili Gökhan Güleç ile Bobo’nun da performansını olumsuz etkiledi. Her ikisinin de topla buluştuğu pozisyonlar sayılıydı.
Kleberson, gerektiği gibi oynadı. Topu boş alanlara taşıyarak ve riske girmeyerek dakikalardan çaldı.
H H H
Şimdi madalyonun diğer yüzüne geçiyorum. Beşiktaş’ın 2-0’lık avantaja göre oynama planı belki doğru bir düşünceydi. Ancak yiyeceği olası bir gol tüm değerleri değiştirebilirdi. Ve paniğe sürükleyebilirdi. İşte oyunun bitimine 20 dakika kala gelen gol korkuların başladığı andı.
Bu dakikalarda Tigana, SergenYalçın’ı düşünebilirdi. Ama Fransız hoca hiç oralı olmadı.
Eğer, Kayserispor kırmızı kart şanssızlığına yakalanmasa belki de bu maçı uzatmaya götürebilirdi. Ve Beşiktaş beklenmedik bir sonuca sürüklenebilirdi. Bunun faturası da herhalde Tigana’ya kesilirdi.