JEAN Tigana, oyunun 20. dakikasında 3 futbolcusunu ısınmaları için kale arkasına gönderdi.
Tümer Metin, İbrahim Akın ve Tomas Jun... Bu 3 futbolcu Beşiktaş seyircisinin kümelendiği tribünün önünden geçerken, Tümer Metin coşku ile alkışlandı.
Bu alkışların bir anlamı olmalıydı. Sanki Tigana’ya bir mesaj gönderiyordu tribünler...
Sahada bir liderin eksikliğini hatırlatıyordu. Rakip kaleye gitmekte zorlanan, pas yapmakta sıkıntılar çeken Beşiktaş’ı Tümer Metin’in toparlayacağına inanıyordu.
Tigana bir değişikliğe gerek görmedi. Ve Beşiktaş ilk 45 dakikada tek pozisyonun dışında rakip kalede hiç görünmedi. Hiçbir kanat organizasyonu geliştirmedi. Bobo ve Gökhan Güleç’i ateşleyecek tek pas atamadı.
Oyunun egemenliğini Gaziantepspor’a kaptırdı ve bir de kolay gol yedi. Bir bakıma savunmanın kronik rahatsızlığı Antep’te de Beşiktaş’ı yakaladı.
Ali Güneş, Ekrem Dağ’ı kaçırırken, Oscar Cordoba gelen şutu yanlış yere yumruklarken ve savunma boşta kalan topu seyrederken gole adeta yardımcı oldular.
* * *
Beşiktaş, bu sıkıntıların hepsini unutturabilir ve oyundaki dengeleri değiştirebilirdi. Gökhan Güleç’in ilk dakikada harcadığı net pozisyon belki ısınma dakikalarında gözlerden kaçtı. Ancak Beşiktaş, ilk yarının geri kalan bölümünde kaçan fırsatın acısını hep hissetti. Jean Tigana, son yarıya Tümer Metin ile başladı. Ve rötarlı değişim Beşiktaş’a farklı bir etkinlik getirdi.
Topla daha çok oynamaya başladı, pas yüzdesi arttı. Hücuma çıkışlar kolaylaştı. Her şeyden önce aradığı özgüveni yakaladı. Demek ki, seyircinin Tümer Metin’i oyunda görme isteği boşuna değilmiş...
Bobo’nun attığı goller rövanş için büyük bir avantajdı. Ve bu gollerde yaptığı hareketler birbirini tamamlayan bir güzellikler demetiydi.
Bu sonuç Beşiktaş’ı şimdiden finale taşıdı mı? Futbol, her türlü sürprize açık bir oyun. Yine de Beşiktaş’ın rövanşta bu avantajı kaçırarak bir suç işleyeceğini düşünmüyorum. Final biletini Antep’te kaptı ve işi bitirdi.