Son centilmen!

HİÇBİRİ, onların jesti kadar etkileyici değildi. Ne G.Birliği'nin İnönü'de Beşiktaş'a direnişi.

Ne Diyarbakırspor'un Malatya'da kükreyişi.

Ne Kocaelispor'un Elazığ'dan getirdiği üç puan.

Yok, yok... Hiçbiri.

Peki, Altaylı Oktay'ın şahane golü?

Ya da Beşiktaş golünde Tümer ile Sergen'in ortak şovu?

Hayır, hayır... Hiçbiri!

Hiçbiri, Augustine ve Lucescu'nun davranışları kadar etkileyici değildi.

***

VE
hemen Augustine'i Fair-Play kürsüsüne çıkartarak, olayı tekrar canlandırıyorum...

Başkent'te Ankaragücü-G.Saray maçı oynanıyor. Bir kontratakta ve G.Saray savunmasının çizgi halinde yakalandığı bir pozisyonda, Augustine topla buluşuyor.

Topu alıp gitse, ortalığı kasıp kavuracak. Mondragon'la karşı karşıya kalacak.

Öyle yapmıyor! Önündeki boş alana aldırmadan, kalkıp topu taca atıyor.

Deli mi bu adam?

Hayır... Tam bir centilmen.

***

SEVGİLİ Augustine,
çıktığın kürsüde bir yer aç. Oraya biraz sonra başka bir centilmen göndereceğim.

Yer, İnönü Stadı. Beşiktaş-G.Birliği oynuyor.

Sarı kartlı Sergen, bir sarı kart daha görürse, kırmızı kartla oynu dışı kalacak. Ve kupadaki Elazığ maçında oynamayacağı için, hafta sonunda Ali Sami Yen'deki G.Saray derbisinde forma giyebilecek.

Basit bir hesap...

Seyirci sürekli tempo tutuyor Sergen'e...

Sergen Yalçın sarı görsene...

Ve taraftar bağırmaya devam ediyor...

Sarı görsene, Ali Sami Yen'de oynasana.

Bu sözleri hemen Lucescu'ya aktarıyorlar. Ancak, Luca şiddetle karşı çıkıyor. Ve hemen Fair-Play'i hatırlatıyor...

Olmaz, olamaz. Bu bize yakışmaz. Sakın, böyle bir hareket yapmasın!

İşte bir centilmen daha...

Onu da Augustine'in yanına, şeref kürsüsüne gönderiyorum.

Ve her ikisini de kutluyorum.

***

VE
bir lig sürüp gidiyor. Haftalar geçtikçe, maçların zorluk derecesi de artıyor.

Bu sezon nefes nefese bir lig izleyeceğiz. 15. haftayı geride bıraktık, iki Anadolu takımı G.Antep ve G.Birliği zirve inatlarını hala diri tutuyorlar.

Trabzon, sanki pusuda bekliyor.

Ve heyecan şimdiden hafta sonundaki G.Saray-Beşiktaş derbisine kaydı.

Dev derbiden nasıl bir sonuç çıkar?

Sonucu bir kenara atın. Asıl, maç sonrası kopacak kıyamete bakın...

Terim ve Lucescu'nun kişiliklerinde yaratılacak yangını düşünün...

Bir hafta boyu hiç gündemden düşmeyecek bir soru, her fırsatta hepimize sorulacak...

Terim mi, yoksa Lucescu mu?

Bana sorarsanız, bundan gereksiz bir arayış olamaz.

Ama başkalarına sorarsanız. Bundan iyi polemik konusu da bulunmaz...

Bazen ne acayip sorular sorup ve ne saçma yanıtlarla gündem yaratıyoruz.

Ama gel de anlat!
Yazarın Tüm Yazıları