Beşiktaş, en sağlıklı ve güvenilir bölgesinde sıkıntılı geceler yaşıyor. Yediği goller, son haftalarda Beşiktaş savunmasında tekrarlanan hataların bir kopyasıydı.
İlk golde, pozisyonun oluştuğu bölgede bir yığın şaşkın adam gördüm... Zago, elini kaldırmış, İsmet Arzuman'ın ofsayt düdüğünü bekliyordu. Ronaldo, hiç kımıldamadan, yan hakemin kaldıracağı bayrağı gözlüyordu. Diğerleri de hatanın suç ortağıydı... Yenilen bu tür goller, Beşiktaş savunmasına hiç yakışmıyor.
İmdada Sergen'in nefis frikik golü yetişti... Barajın üzerinden aşırtarak, Rize kalesinin sol köşesine bıraktığı golde, sadece Sergen'de görülebilecek bir ustalık sergileniyordu.
Ve birkaç dakika sonra, yarattığı penaltı pozisyonundan sonra düşünmeye başladım. Dünyada kaç futbolcu, Sergen gibi oyunun 90 dakikalık kısacık ömrüne, böylesine net pozsiyonlar sıkıştırabilir... Ve kaç futbolcu skoru bu denli etkileyebilir?
Tümer'in kaçırdığı penaltı, Beşiktaş'ın soyunma odasına gönül rahatlığı ile gitmesini engelleyen ilk yarının önemli olayıydı.
Beşiktaş'ta penaltıları genelde Pancu atmıyor mu sevgili Tümer... Neden, Pancu'nun hazırlandığı bir anda araya girip, atışa talip olursun...
Ve konsantrasyon noksanlığı çektiğin bir oyunun en kritik noktasında, neden ağır bir sorumluluğun altına girersin?
* * *
Hiçbir takımda İbrahim ve Kaan Dobra kadar koşan iki kenar adamı yok. Ancak, bu denli koşup da, emeğini boşa harcayan bir başka ikiliye de hiç rastlamadım.
Ahmed Hassan'ın oyuna girişi, Beşiktaş'ın hücum bölgelerine rahatlık getirdi. İki gol attı, bir de attırdı...
Garip bir futbolcu! Sonradan oyuna girdiği maçlarda daha rahat oynuyor. Verimi ve etkinliği artıyor...
Beşiktaş'ta kaldığı sürece hep tartışılacak Ahmed Hassan. İlk onbirde oynar mı, oynamaz mı?
Herhalde böyle bir kararda Lucescu da bir hayli zorlanıyor.
Sergen'in ikinci golüne ayrı bir pragraf açıyorum. Belki de yıllarca unutulmayacak bir güzellikler dizisiydi. Yaklaşık 60 metrelik bir mesafeyi çalımlarla geçip, İlhan Mansız ile yaptığı ver-kaç... Ve Topu hiç bekletmeden sol köşeye yuvarlayışı... Son yıllarda gördüğüm en şık gollerden biriydi.
O bir dünya markası. Lütfen Sergen'i tartışmayalım. Ve Onu izleyerek, futbol denilen oyunun keyfini yaşıyalım...