Sanki bir roman

Beşiktaş'ın yeni transferi Güven Kocabal'ın ayağı üç kez aynı yerden kırıldı. Sağ yan bağları iki kez koptu. Bir kez de omur kemiği kırıldı. Şimdi sapasağlam ve top peşinde koşuyor.

İLK tekmeyi yediği gün henüz 17 yaşındaydı. Mustafa Doğan'ın darbesi ile sanki dünyası karardı. Ayağı kırıldı ve sezonu kapattı.

Yazarken tüylerim ürperiyor... Bir ayak aynı yerden üç kez kırılır mı?.

Bir sezon sonra o dönemlerde G.Saray'da oynayan, şimdi F.Bahçe'de top koşturan can dostu Mehmet Yozgatlı'nın bir tekmesi, Güven'in ayağını bir kez daha eline verir.

Ve umutla başlayan bir sezon Güven için yine hüsranla kapanır!

Kadersizin dişi muhallebi yerken kırılırmış. Bir sezon sonra bu kez Ataköy'deki idman sahasında Güven'in ayağı aynı yerden üçüncü kez kırılır.

Dahası var... Sağ yan bağları iki kez kopar. Ve omur kemiği kırılır Güven'in.

Başına gelenler sanki bir roman!

Doktorlara göre, bu çocuğun yürümesi bile bir mucize. Ama o şimdi sapasağlam. Ve henüz 24 yaşında...

İstanbulspor'dan takım arkadaşı Abdullah Ercan, Güven için diyor ki...

Yetenekli ve sağlam karekterlidir.

Özelliklerini de şöyle sıralıyor...

Topu sakladı mı, kimse ayağından alamaz.

Daha doğrusu ayağındaki topu zor kaptırır.

Henüz olması gereken yerde değil.

Sakatlıklar belini büktü.

Hücuma yönelik orta saha oynar.

* * *

İstanbulspor'da hocalığını yapan Fuat Buruk, Güven'i kapasitesi yüksek futbolcu olarak yorumluyor.

Ve yeni sezonda Güven'den bir patlama bekliyor. Fuat hocanın söyledikleri Abdullah Ercan'ın düşüncelerine aynen uyuyor.

Ayağındaki topu çok iyi kullanır.

Kimselere kaptırmaz.

Adam eksiltir.

Bire birde kolay adam geçer.

İyi huyludur, kaprisi yoktur.

* * *

SORDUĞUM her kimse, Güven'in yeteneklerine toz kondurmadı. Ama neden sık sık sakatlandığına yönelik sorularıma hiç birinden doyurucu bir yanıt ve bilgi alamadım.

Kimi şansızlık, kimi kötü kader deyip geçiştirdi.

Onu iyi tanıyan biri dedi ki...

Bir ara tatlı hayata daldı. Sıhhatine dikkat etmedi. İşte, sık sık sakatlanmasının nedeni.

Bunları hiç gizlemeden söyleyen arkadaşı, Güven'in ne yetenekli futbolcu olduğunu da hemen ekledi.

Peki, Güven'in saha içinde eleştirilecek bir yönü yok mu?

Var...Var...

Nedir, söyler misin?

Zaman zaman iyi oynarken durgunlaşır. Dalar ve oyundan kopar. Onu sık sık uyarmak gerek!

* * *

ON yaşında İstanbulspor minik takımında futbola başlayan, hiç ara vermeden 14 yıl İstanbulspor formasını giyen Güven Kocabal, sakatlıklarından hiç bir belirti kalmadığını söylüyor.

Bir de Mehmet Yozgatlı'nın ağzından dinlemek istedim Güven'i. O talihsiz vakayı hiç hatırlatmadan sordum Mehmet'e...

Nasıl bilirsin Güven'i?

Çok kuvvetli-çok koşan-çok mücadele eden bir futbolcu.

Başka?

Takım için oynar. Egoist değildir.

Bir de şunu söyledi Mehmet...

İstanbulspor'da oynarken efor testinden geçerdik. Aramızda en sağlıklı çıkan hep Güven olurdu.

Ve Güven ile ilgili bir de hikayem var. Dinlerseniz anlatayım...

Geçen sezon devre arası Rıza Çalımbay, Güven'i Beşiktaş'a ister. Konuşurlar, Güven sevinçten havalara uçar. Yine de hiç beklenmedik bir karşılık verir Rıza Çalımbay'a...

Hocam, şimdi sakatım. Sakatlığım tamamen geçmeden olmaz. Kısmetse yeni sezonda koşa koşa gelirim Beşiktaş'a.

Bu sözler Güven'in taşıdığı değerleri ne de güzel anlatıyor değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları