Şampiyon

Bu nasıl bir şampiyon?

Oynadığı 4 derbiyi de kazanan bir şampiyon.

Sonra?

Sadece bir kez kaybeden, diğer maçların herbirinden puan çıkartan bir şampiyon.

Başka?

Ulaştığı hedefe kimsenin dil uzatamıyacağı bir şampiyon.

Nasıl yani?

Lekesiz, şaibesiz... Tertemiz, imrenilecek ve kıskanılacak bir şampiyon.

Devam et...

Halkın içinden fışkıran bir şampiyon. Mütevazı, sevimli ve ilkeli bir şampiyon.

Biraz daha anlat...

Koca bir asırı deviren şampiyon. 100 yıldır yaşayan bir şampiyon.

Sahi, bu şampiyon 100.yılını kutluyor değil mi?

Evet... evet...

Yani, iki gururu birlikte yaşıyor.

Hem de nasıl.

Öyleyse ne duruyorsunuz, koşun ve kucaklayın bu şampiyonu...

Beşiktaş, sen bizim her şeyimizsin.

***

Lucescu
ile sezon başı yaptığımız bir söyleşinin lafları hala kulaklarımda. eylül ayı sonlarıydı. Ve Lucescu Beşiktaş ile ilgili duygularını kelimelerin üzerine basarak dile getiriyordu.

* Deneyimli bir teknik adamım. Beşiktaş için neler yapmam gerektiğini biliyorum.

*
Bazı sorunlarımız var. Onların üstesinden geleceğiz. Ve kasım ayı sonlarında alkışlanacak bir Beşiktaş'ı sizlere sunacağız.

* Şampiyonluk için söz veremem. Ancak, Beşiktaş'ı spor sayfalarının eteğinden alıp, manşetlere taşıyacağımıza inanıyorum.

*
Belki yadırgayanlar olabilir. UEFA Kupası’nda görebildiğimiz yere kadar koşacağız.

Lucescu bunları söylerken, bitmeyen sakatlıklar, kart cezaları ve ideal kadroyu biraraya getirememenin sıkıntıları Beşiktaş'ı hırpalıyordu.

Pazar gecesi Beşiktaş İnönü'de şampiyonluğunu kutlarken, bunlar aklıma geldi. Ve binlerce taraftarın bir ağızdan seslendirdiği bir şarkı herkes gibi beni de duygulandırdı.

I love you Luca... I love you Luca...

Sevgili Beşiktaşlılar, biliyor musunuz?

Hiçbir armağan bu duygusal adamı böylesine mutlu kılamazdı. Ve başka hiç bir şarkı onun kişiliğinde böylesine değer kazanamazdı.

Seni seviyorum Luca...

***



Ve
Sergen Yalçın...

Derbide attığı gol için neler söylersiniz?

Altın gol mü?

Olabilir.

Ya da altın çerçeveye alınacak gol mü?

o da olabilir.

Sergen patentli gol desek?

Ona da peki. Başka?

Gelin buna, 100 yılın golü diyelim.

Ve Sergen'i 100. yılında Beşiktaş'a armağan eden Sinan Engin'i de unutmayalım...
Yazarın Tüm Yazıları