PAZARTESİ günleri servisimin telefonları okuyucu sorularına ve isteklerine kilitleniyor.
Kafası bozulanlar telefona sarılıp yaylım ateşine başlıyor. Ve sabahın erken saatlerinden öğleye dek süren öfkeli çığlıklarla Süper Ligi adeta eleştiri manyağına çeviriyorlar. Sonra bir sitemi de peşine ekleyerek telefonu kapatıyorlar...
Bunları yazmazsın değil mi?
Niye yazmayayım kardeşim. Benim işim yazmak. Hem yazmayana ekmek verirler mi?
İşte pazartesi günü telefondaki okurların istek ve eleştirilerinden oluşan bir kokteyli, soru ve yanıtları ile kaleme alıyorum... Ve sevgili okurlara sunuyorum...
7 Beşiktaş-G.Birliği maçında Ayman’ın, İbrahim Üzülmez’e yaptığı hareket penaltı mıydı?
- Bana göre, karar biraz ağırdı. Ancak, penaltıya neden olan Ayman’ın orada işi neydi. Onun, 28.dakikada Mehmet Sedef’i hastanelik eden tekmeden sonra oyundan atılması gerekmez miydi...
Diyarbakır’dan bir okur ve sorusu...
7Ankaraspor-Diyarbakır maçını izledin mi... Hüseyin Göçek nasıl katletti Diyarbakır’ı. Diyarbakırspor ligden çekilecekmiş. Ne diyorsun?
-Öfke ile kalkan zararla oturur diyorum. Diyarbakırspor’u ligden çekmek kimin haddine. Bu takımı Süper Lige taşımak için onca emeği bir kalemde silip atabilir misin... Televizyondan izlediğim kadar Hüseyin Göçek’in bir-iki yanlış kararı vardı. Ancak, oyunun genelinde iyi niyet ve samimiyetini lekeleyecek hiçbir hareketini görmedim.
7Transferde milyarlar isteyen Mondragon’un 40 metreden yediği golü gördün mü. Fevzi ve Aykut gibi iki genç ve yetenekli kaleci dururken, Mondragon’un kaprisini niye çeker bu yönetim?
- Bunun yanıtını ben veremem. Ancak, Mondragon’un G.Saray’daki performansını yediği bir gole bağlamak yanlış olmaz mı...
* * *
7MALATYA’dan bir okur sitem ve öfke ile karışık bir soru yöneltiyor...
Serdar Tatlı’nın iyi bir maç yönettiğini yazıyorsunuz. Malatyaspor, attığı golün sevincini yaşarken, Serdar Tatlı’nın birden bire oyunu başlatması büyük bir hata değil miydi? Az daha Malatyaspor bir gol yiyordu.
-Sadece biz yazmıyoruz. Yazılı ve görsel basın Serdar Tatlı’nın iyi bir maç yönettiği görüşünde birleşiyor. O kararına gelince... Malatyalı futbolcuları defalarca uyardı ve sevinç gösterisinin uzadığını söyledi. İş daha da uzayınca oyunu başlattı. Kurallara uyuyor.
7Ve Kayserili bir okurumuzun öfkesi...
Hep üç büyüklerin teknik adamlarını gündeme getiriyorsunuz. Ertuğrul Sağlam’ın yaptığı işleri görmüyor musunuz?
Görüyoruz, ancak yeterli kadar yer veremediğimizi de biliyoruz. Yine bu sutünlarda ve en kısa zamanda Ertuğrul Sağlam ile geniş bir röportaj okuyacaksınız. Ayırım yapmak gibi bir davranış içinde değiliz.
İşte böyle sevgili okurlar... Daha sayamayacağım kadar telefon bağlantısı vardı. Her birini satırlara sığdırmam mümkün değil. Burada kesiyorum ve özür diliyorum.
* * *
VE BİR PORTRE... Trabzonsporlu Fatih Tekke, hafta içinde korkunç bir olay yaşadı. Kurşunlara hedef oldu, duyguları zedelendi, morali sıfırlandı.
Hocası, Fatih Tekke’ye bir hafta izin verdi. Fatih Tekke ise, kabul etmedi. İdmana çıktı, gitti Başkent’te Ankaragücü maçını oynadı.
Ve iki de gol attı!
Tartışmasız haftanın portresiydi Fatih Tekke... Ne kimin muhteşem oyunu, ne de bir başkasının nefis golü...Her biri birkaç gün sonra silinip gidecek. Fatih ise, hiç unutulmayacak.
Birden aklıma geldi... Hani, temmuz ayı avcıları var ya... Kulüp değiştirirken milyarlara imza atıp, profesyonelce sırıtanlar... Sonra mesleğini unutup sezon boyu yatanlar. Onlar geldi aklıma.
Fatih Tekke’nin iş ahlakı ile sahte profesyonellerin anlayışı ne kadar farklı değil mi?
Yazık, mesleğine dört elle sarılan Fatih Tekke ile şarlatanlar aynı alemde yaşıyor. Aynı topun peşinde koşuyor!
Ve milyonlar da hiç ayırt etmeden Fatih Tekke ile birlikte onları da alkışlıyor!