PaylaÅŸ
Topla oynamayı hiç sevmez. Rakip kaleye en kestirme yoldan gider. Taşıdığı toplara gözüne kestirdiği yerden vurur. Ayağına oturdu mu, her vurduğu top bir mermiden farksızdır.
Bu bölümde özelliklerini ve iyi yönlerini sıralayacağım Tjikuzu’nun. Berbat huylarını, adamı çıldırtan davranışlarını daha sonraki satırlara saklıyorum.
Gerets döneminde G.Saray’ın da transfer listesine girdi. Devre arasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile görüşmeler yapıldı. Tjikuzu’nun transferi Gerets’e takıldı. İstemedi Namibyalı futbolcuyu.
Skibbe döneminde bir kez daha gündeme geldi. Ve yine devre arasında Necati Ateş ve Sabri’ye karşılık Tjikuzu takası önerildi.
İstanbul BŞB’den de karşıt bir teklif geldi G.Saray’a...
Mehmet Topal’ı verin. Tjikuzu’yu alın!
G.Saray bu teklife soğuk kalınca, Tjikuzu’nun transferi yine yattı. Ancak, bir gerçek vardı. Her kulübün transfer listesine ismini yazdıran özelliklerle donatılmıştı Tjikuzu...
Adı hep konuşuluyor ama transfer girişimleri mutlu sona ulaşmıyordu. Oysa, bugünlere gelişi gerçekten Tjikuzu’yu farklı bir yerlere koyuyordu. 16 yaşındayken yüksek bir ücretle Werder Bremen’e transferi gerçekleşti.
Ve gözler bir anda Tjikuzu’ya çevrildi. Daha önce ünlü Real Madrid’in de Tjikuzu için bir girişimi vardı. Ama anlaşma sağlanamadı...
Â
O anda yer yerinden oynadı. Duisburglu taraftarlar adeta çılgına döndü. Onca paraya transfer edilen bir futbolcu nasıl bedelsiz olarak gönderilir diyerek kulüp binasını ateşe verdiler.
Bu olay Tjikuzu’yu bir hayli etkiledi. Çaykur Rizespor’da varlığı bile hissedilmedi. İyi bir futbolcuydu. Özellikleri sıralamakla bitmezdi.
Ama bir şeyler vardı. Ve Tjikuzu özelliklerine karşın düşük bir performansla oynuyordu. Yine de İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un listesine girdi ve 500 bin dolara Rize’den, İstanbul’a geldi. Bir sezon İstanbul BŞB’de oynadı. İşler iyi gitti, başarılıydı, Büyükler’in dikkatini çekti. Ve 16 yaşında Werder Bremen’e transferi ile başlayan bu uzun macera 29 yaşında Trabzonspor’a transferi ile noktalandı.
Artık, yeni sezonda bordo mavili renkler için koşacak Tjikuzu!
Â
İşte telefon görüşmemden kısa notlar...
Tjikuzu nasıl bir futbolcudur?
Futbolculuğuna kimse bir şey söyleyemez.
Nesine söyler?
Nesine olacak berbat huyları vardır.
Ne gibi?
Sağı solu belli değildir. Ülkesine gider geri dönmez. İnsanı çıldırtır. Afrikalılar böyledir. Aman abiciğim, bu bambaşka!
Sonra... Anlat dinliyorum.
Ne anlatayım. Aç telefonu bir de Arif Erdem’e sor.
Peki, sosyal yaşamı nasıldır. İçki ile arası nasıl?
Hamburg’da trafik kazası yaptı. Alkollü çıktı, başı derde girdi. Â
Yapma yahu. BaÅŸka...
Bir partide Brezilyalılarla kavga etmiş. Şenlikköy karakolundan alana kadar canımız çıktı.
Niye kavga etmiÅŸ?
Alkollüymüş. Abiciğim, Abdullah Avcı ile bir konuşsana...
Abdullah Hoca bir şey söylemez.
Adama kalp krizi geçirtiyordu.
Ne oldu?
Takımı kümede kalmaya oynuyor. O kalkıp ülkesine gitti. Çıldırttı Abdullah Hoca’yı.
Yahu sen onun nesi oluyorsun?
Ben mi...
Gerisini yazmayacağım. Söylediğim gibi, bunları anlatanın adı bende saklı. Açıklasam yerlere yatarsınız!
Telefonu kapatmadan son sözü o söyledi...
Allah’ı var. Her şeye karşın futbolculuğu tek kelime ile şahane...
PaylaÅŸ