BEŞİKTAŞ, oyuna geç ısındı. Daha doğrusu Paşa’nın sahne alması uzayınca, Beşiktaş ilk yarının 30 dakikalık bölümünde isteklerini sahaya aktaramadı.
Rico, ağır bir baskı altındaydı. Mehmet Güven her adımını Paşa’ya göre ayarladı. Oynatmaktan vazgeçip oynatmamayı amaçladı.
Gerets’in, Beşiktaş’ın beyin gücünü tahrip planı bir süre işe yaradı. Ricardinho’dan, Bobo ve Nobre’ye çıkacak topların yolu kesilince, Beşiktaş’ın İnönü’deki hücum ve pozisyon zenginliği sınırlı kaldı.
Paşa, bu zinciri 31. dakikada kırdı. Bobo’nun kafasına attığı pas, belki golün de ötesinde güzellikler taşıyordu.
Kısacası kalite kokuyordu...
Oyunun genelinde, Beşiktaş savunması yardımlaşmaya özen gösterdi. Ve özellikle adam paylaşımında her biri sorumlu olduğu kişiyi sonuna dek kovaladı.
Mustafa Doğan bu işi iyi becerdi. Arda gibi ele avuca sığmaz bir çocuğu hiç gözden kaçırmadı. İlk yarı biterken, Bobo’nun yakaladığı bir pozisyon var. Mondragon ile Sabri’yi birbirine düşüren, münakaşaya sürükleyen net bir fırsat... Bobo bu pozisyonu değerlendirse, derbinin biletini ilk yarıda keserdi. Acele etti ve telaştan dışarı vurdu...
H H H
Koray Avcı oyunu iyi okudu. Yanındaki genç arkadaşı Serdar Kurtuluş’u da hiç yalnız ve yardımsız bırakmadı.
Üstelik hücuma yönelik taşıdığı heves, Beşiktaş’a rakip kalede sayısal üstünlük getirdi. Delgado, yorulana dek saklanmadan oynadı. Arda’nın kulvarında Mustafa Doğan ile kurduğu ortaklık, G.Saray’ın bu kanattaki girişimlerine set çekti. Ve G.Saray’ın golünde, Jean Tigana’nın ısrarla vurguladığı bir uyarıya kulak asmayanlar, Beşiktaş’a acı ve ödeyemeyeceği bir fatura çıkarabilirdi. Ne diyordu Tigana...
"Beşiktaş, attığı golün değerini bilmiyor. Ve kolay goller yiyerek, kazanacağı maçı kaçırıyor."
Bir korner atışında havada süzülen topa yükselen Emre Aşık’a hiçbir tepki gösteremedi Beşiktaş savunması.
Her biri sanki konu mankeniydi... Emre kafayı vururken öylesine rahattı ki...
Runje ne yapsın!
H H H
Tigana golden sonra riskleri göze aldı. Burak ve İbrahim Akın’ı oyuna soktu.
Ve yediği kolay golden sonra beklenmedik bir pozisyonda 3 puanlık şansı yakaladı.
Mehmet Güven’in topa elle müdahalesi, net bir penaltıydı. İtirazlara bir anlam veremedim... Ricardinho penaltıyı kullanırken merak içindeydim. Beşiktaş’ta bu sezon 4 yabancı futbolcu penaltı kaçırdı; Delgado, Nobre, Bobo ve Ricardinho... Ama bu kez Paşa topa öyle bir vurdu ki, Mondragon sadece seyretti.
İbrahim Akın’ın son dakikalarda kaçırdığı iki net fırsat için fazla bir yorum yapmayacağım. Sadece şunu söyleyebilirim, Beşiktaş bu maçı kaybetseydi İbrahim Akın, siyah beyazlı formayı giyme şansını bir daha yakalayamazdı.
Peki, ligde hiç derbi kazanamayan Tigana bunu da kaybetseydi, ne olurdu?
O, kendini yine kurtarırdı. Çünkü tazminatı el yakıyor!