Onlar çoğaldıkça!

SKORA bayıldım... Beşiktaş’ı şimdiden bir üst turda görüyorum. Oynadığı oyunu soranlara ise, farklı yaklaşacağım...

Özlenen Beşiktaş bu değil!

Ertuğrul Sağlam sahaya dengeli bir onbir sürdü. Beşiktaş’ı deplasmanda riske atmayacak ve rövanşa avantaj taşıyacak bir kadro ile başladı oyuna...

Taşlar yerli yerindeydi. Her ne kadar Holosko çizgide oynamanın sıkıntılarını yaşasa da, rakibe göre sistem gereği, oynadığı yerde en iyisini vermeye özen gösterecekti...

Hazırlık kamplarının yüksek notlu elemanı Nobre de ilk onbirde yoktu takımda... O da Sağlam’ın değerlendirmelerine göre kenarda bekliyordu. Sonuçta, her şey bir deplasman oyununun zorluklarına göre planlanmıştı. Bu da Ertuğrul Sağlam’ı haklı kılıyordu.

İlk yarıda gelen erken gol, Beşiktaş’ı kontrollü ve garantili oyuna sürükledi. Yine de rakibi hafife alanlar riskle kol kola yaşadı.

Örneğin, savunmada Gökhan Zan zaman zaman topla fazla oyalandı, garanti paslar atmayı yeğledi.

Sivok, oyunu başladığı gibi hiç değişmeyen bir disiplin ciddiyetinde sürdürdü. Hep ilk topa hamle yaptı. Hırslı ve arzulu temposunu doksan dakikaya yaydı...

* * *

DELGADO için de aynı şeyleri söyleyebilirim... İyi veya kötü oynasa da bir sezon süresince hep kazanma hırsı ile dolu bir Delgado’ya kefilim... Klas hareketleri ile Beşiktaş’ın kötü oynadığı dakikalara renk ve keyif getiriyor.

Lafın doğrusu, kaliteyi yükseltiyor!

Cisse
ve Uğur İnceman’dan daha farklı bir performans bekliyordum. Uğur’un gelecek haftalarda beklenen çizgiyi yakalacağına inanıyorum.

Ancak, Cisse beklentilerin hala uzağında. Beşiktaş’a katkıları sınırlı. Daha fazlasını da beklemiyorum. Bekleyenler için şunu söyleyebilirim...

Boşuna beklersiniz!

* * *

BEŞİKTAŞ’ın attığı ilk golde Aydın Karabulut’un asisti nefisti. İkinci golde, Serdar Özkan’ın soldan çalımlarla getirdiği topu Nobre’nin önüne bırakması ve golü hazırlayışı bir başka güzellikti...

Bu iki pozisyon bazı gerçekleri hatırlattı... Beşiktaş’ın gençleri olağanüstü bir özgüvenle oynuyor. Ve her biri düşündüğünü rahatça ve korkusuzca uygulayabiliyor. Her türlü baskılardan ve korkulardan uzak, gerektiği gibi oynuyorlar.

Beşiktaş’ın en büyük kazancı da bu değil mi... Onlar çoğaldıkça, daha farklı ve sevimli bir Beşiktaş izleyeceksiniz!
Yazarın Tüm Yazıları