O Pis gol

OYUNUN hiç beklenmedik bir anında Beşiktaş'ın yediği o pis golü hatırlamak bile istemiyorum... Gol demeye dilim varmıyor.

Suçlu kimdi? Hiç tartışmasız Beşiktaş savunma ailesi... Bu ucuz golü bir kenara itip, hemen oyunun geneline geçiyorum.

Beşiktaş'ın oyun kurgusu sağlıklı ve gerçekçi düşüncelerle donatılmıştı.

Lucescu'nun planında risk ve fantaziye yer yoktu. İtalyanların çabuk ve kontratağa dayalı sinsi planları, ilk yarıda Beşiktaş'ın her bölgede uyguladığı pres ve baskıda işlerliğini yitiriyordu. Lucescu, Beşiktaş'ın atacağı golü, hiç telaşlanmadan 90 dakikanın uzun zaman diliminde arıyordu. Bu da sağlıklı bir yaklaşımdı.

Ve yediği o ucuz gole kadar kalesinde rakibe hiçbir pozisyon rahatlığı vermeyen Beşiktaş, bir savunma hatası ile işi zora sokuyordu.

H H H

Oyunun ikinci yarısı, Beşiktaş için adeta final dakikalarıydı.

Ve Lucescu bu bölümde tüm düşüncelerini bir gol üzerine yoğunlaştırken, riski de göze alıyordu.

Sergen ile Ahmed Hassan birlikte oyuna girerken, Beşiktaş'ın hücum hevesi de ön plana çıkıyordu.

Lucescu'nun, Giunti'yi neden çıkardığını hiç tartışmayacağım. Giunti, iyi oynasa da, Beşiktaş, maçı kurtarmak için bir golcüye gereksinim duyuyordu... Bu da Sinan Kaloğlu olabilirdi...

H H H

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Beşiktaş, oyunda aradığı gollük pozisyonları net olmasa da ilk yarıda yakaladı. Hele, Giunti'nin altı pas üzerinde ayağına gelen kısmeti kaleciye nişanlaması, bir bakıma oyunun bir başka kırılma noktasıydı. Ve beklenmedik o pis golden sonra, İtalyanların klasik savunma kalabalığını yıkmak hiç de kolay değildi. Çünkü, o tek gol oyunun tüm avantajlarını adeta Lazio'ya sunmuştu. Ve İtalyanlar istedikleri gibi zamandan çalarak ve oyunu yavaşlatarak ve bir gol daha atarak sonuca gitmeyi becerdiler.

Beşiktaş'ta dün oyuna ağırlığını koyacak bir kükreyişi gerçekleştirecek bir kahraman çıkmadı.

İlk yarıda İlhan Mansız ve Tümer, ikinci yarıda Sergen ile Ahmed Hassan'dan beklentilerim bir umudun ötesine geçemedi.

Böyle bir sonucu hiç beklemiyordum. Lazio, bir puana koşarken savunmanın ikramı ile üç puana kavuştu.

Ve Avrupa umutları da bir başka bahara kaldı.
Yazarın Tüm Yazıları