Neler oluyor?

BEŞİKTAŞ'ta öncelikle Lazio şokunun etkilerini aradım. Pek etkilenmiş görünmüyordu. Moraller iyiydi, üstelik arkalarında sıcak bir taraftar desteği vardı.

Öyleyse, bu güç sahaya neden yansımıyordu? İlhan Mansız'ın golüne kadar yaşanan sıkıntılar, Beşiktaş'ı gelecek dakikalar için endişelere sürüklüyordu.

Öncelikle, rakibin orta sahadaki çabuk-seri ve tempolu oyunu, Beşiktaş'ın planlarını bozuyordu. Ve bu alandan çıkan her top, sanki Beşiktaş savunma bloğunun arkasına düşen birer bombaydı...

18. dakikada Cordoba'nın nefis refleksi ve kurtardığı bir pozisyonun görüntülerini hala diri ve canlı canlı belleklerimde yaşatıyorum. Son yıllarda hatırladığım en nefis kurtarışlardan biriydi. Refleks-estetik-pozisyonu seziş ve kararlılık adeta kol kola girerek bir tablo çiziyordu.

* * *

Cordoba
'nın bu kurtarışı için oyunun kırılma noktası diyorum. 38. dakikada İlhan Mansız'ın golünü de Beşiktaş'ı bir süre de olsa hayata döndüren bir değer olarak görüyorum. Ancak, bu golün gerisini getiremedi.

Lucescu'nun sahaya sürdüğü sürpriz 11'de ve kadroda Sergen yoktu. Pancu da kenarda kulübede bekliyordu. İlhan Mansız'ın herhalde yeni bir şikayeti olamaz. Kağıt üzerinde tek santrfor görünse de, Tümer ve Ahmed Hassan destekli üçlü forvet gibiydiler...

Beşiktaş'ın en belirgin derdi, pozisyon yaratma ve fırsat üretmekte çektiği sıkıntılardı. Bir ara Sergen Yalçın'ı aradım... Sakatlığını duyunca hem üzüldüm, hem de sitem ettim. Herkes gibi sorunsuz ve sağlıklı günlerini iple çekiyorum Sergen'in.

* * *

İstanbulspor'un hücum hevesi ve etkinliği Beşiktaş savunmasının oyuna katkısını sınırlı tuttu. Rakip forvetle uğraşmaktan, hücumu düşünecek zaman bulamadı.

Okan Koç'un ilk maçıydı. Henüz ısınma ve uyum dönemini yaşıyor. Ayağına gelen toplarda pek falso yapmadı. Oyuna daha fazla katılırsa, etkisi daha da artabilir.

Lucescu, oyunun 62. dakikasında eski gözdelerine döndü. Ahmed Hassan ve Okan Koç'u kenara alıp, Kaan Dobra ve Pancu'yu oyuna soktu. Sonra da Sinan'ı hatırladı...

Ne değişti? Tempo mu yükseldi, pozisyon mu çoğaldı...

Beşiktaş, o bilinen değerlerinin hiçbirini devreye sokamadı.

Dikkatle izledim... Rakip, Beşiktaş'a oranla fizik açıdan daha diri ve daha güçlüydü. Oysa, Beşiktaş bu değerlerle farklı bir kimliğe bürünüyordu. Neler oluyor, Beşiktaş'ta sıkıntılı günler mi başlıyor?
Yazarın Tüm Yazıları