BEŞİKTAŞ, düşük tempo oynadığı maçı ilk 45 dakikada attığı gollerle süsledi.
Levent Kayatekin'in 2. dakikada kendi kalesine attığı gol, Beşiktaş için bulunmaz bir moraldi. İbrahim Toraman ve Tümer'in golleri de farklı galibiyetin sinyalleri... Ama devamını getiremedi Beşiktaş...
Rıza Çalımbay, John Carew'in yanına gerçek bir santrfor arıyordu. Şimdi bir soru...
G.Birliği'nden gelecek Youla, aranan yabancı santrfor mu?
Yoksa, yabancı kaynaklı bir santrfor daha düşünüyorlar mı?
Gerçek şu ki, John Carew bu bölgede Youla ile özlenen ikiliyi yaratabilir. Bir başka yabancı da işin balı-kaymağı olur!
Ve bu yabancının orta saha orijinli özellikler taşıması, Beşiktaş'ın bir başka sorununu giderecek mantıklı bir girişimdir.
Tempoyu yükseltecek, orta saha organizasyonunu düzenleyecek bir yabancı transfer, yeni sezonda Beşiktaş'ın çehresini bütünüyle değiştirebilir.
* * *
Düşündükçe ve Beşiktaş'ı izledikçe başka sorular da birbirini kovalıyor.
Beşiktaş savunması yeni sezona aynı isimlerle mi başlayacak? Çalımbay, klasik savunma bloğuna yeni bir transfer ve düzenleme getirecek mi...
Beşiktaş'ın dün yediği goller, beni böyle bir düşünce cimnastiğine zorladı. Belki maçı izleyenleri de... Örneğin, Rizesporlu Kürşat'ın transferi Beşiktaş savunma bloğunu farklı ve olumlu bir kişiliğe taşıyabilir mi...
Rıza Çalımbay da biliyor... Yeni sezon, hem Beşiktaş, hem de kendisi için değişik bir önem taşıyor. Tek hedef şampiyonluktur. Bunun mazereti de yoktur.
Dün, Tümer Metin sahayı en iyi kullanan futbolcuydu. Ve ondan beklenen de buydu. Ama böyle bir yeteneğin oyunda daha fazla görünmesi gerekiyor.
Topu ayağına bekleyerek değil, arayarak oynaması Beşiktaş'a daha etkili bir tempo ve pozisyon zenginliği getirebilir.
Tümer Metin ne kadar sorumluluk yüklenirse, Beşiktaş'ın 90 dakikaya taşıyacağı güzellikler o ölçüde artacaktır.
* * *
Kayseri maçını Beşiktaş'ın kazanması gerekiyordu. Ve kazandı...
Dilin kemiği yok. Beşiktaş'ın vereceği tek puan bile, bir yığın dedikodu ve şüpheleri de beraberinde getirecekti. Skor 1-1 olduktan sonra çevremdeki yüzlere baktım... Çoğunda bir gülümseme ve göz-kaş işaretleri gördüm.
Daha sonra gelen goller gereksiz önyargıları hemen giderdi.
İnsanoğlu ne kolay çamur atabiliyor. Ve karalamayı da ne çok seviyor...