ANTEP'teki kötü bir filmin karelerini hiç beklemeden hemen oyunun 21. dakikasına getiriyorum. Ve Beşiktaş'tan önce, yediği kolay golün ayrıntılarını satırlara döküyorum.
Top, kornerden Gaziantepli İbrahim Toraman'ın kafasına doğru süzülürken, ceza sahası içinde tam sekiz Beşiktaşlı futbolcu kol geziyordu. Bunlardan Ronaldo, Zago, İbrahim ve Ahmet Yıldırım'ın konumu diğerlerinden farklıydı. Birlikte Cordoba'nın önünde kalabalık bir savunma ağı oluşturmuşlardı. Ancak... Gelen topu ve rakibi hareketsiz, kontrolsüz bakışlarla seyrediyorlardı.
Adam paylaşımı unutulmuştu. Rakibe kolaylıkla hareketlenecek boş bir alan bırakılmıştı. Ve vuruş anında pozisyonu bozacak, rakibi dağıtacak hiçbir önlem gereği düşünülmemişti.
Bu, Beşiktaş'ın son haftalarda yediği basit gollerden birinin tekrarıydı. Daha doğrusu, savunmasındaki kronik rahatsızlığın Antep'te de Beşiktaş'ı yakalamasıydı...
* * *
Lucescu'nun sahaya sürdüğü on bir, oyunun ilk 45 dakikalık bölümünde, hücumda Beşiktaş'a gerekli etkinliği getiremedi.
Oyunu kontrolde, özellikle yaratıcı pas üretiminde sıkıntılar çekiyordu.
Lucescu'nun, ikinci yarıya Sergen ve Giunti ile başlaması da, bu sıkıntıyı giderme düşüncesinden kaynaklanıyordu.
Ve bu değişim, Beşiktaş'ın oyun etkinliğini daha farklı bir performansa taşıyordu. İkinci yarının ilk 5 dakikasında Ahmet Dursun ve İlhan Mansız'ın yakaladığı iki fırsat, oyundaki değerleri bir anda alt üst edebilirdi. İki pozisyonu da harcadı Beşiktaş...
Pancu'nun son haftalardaki performansına herkes gibi bir anlam veremiyorum. Her geçen hafta bir öncekini aratıyor... Sahayı diri ve canlı adımlarla dolaşan Pancu'nun, böylesine silik ve etkisiz bir kimliğe bürünmesi, Beşiktaş'ın oyun karakterini de etkiliyor.
* * *
Beşiktaş, zaman zaman kendi klasiğinden kopuyor. Bilinen ve alkışlanan özelliklerini ve değerlerini oyunun değişik bölümlerinde yitiriyor.
Dün, oyunun ilk yarısında sonuca ve skora yönelik hiçbir umut ışığı yakmayan Beşiktaş'ın, son 45 dakikadaki kükreyişini değerlendirmekte zorlanıyorum. Ve her zaman oyunun geniş dakikalarına taşıdığı farklı özelliklerine sınır getirmesini de gelecek haftalar için sakıncalı görüyorum.
Beşiktaş'ın dün Antep'ten çıkarttığı tek puana gelince... Bu puanı, Cordoba'nın penaltı atışında yaptığı müthiş plonjona bağlıyorum. Ve bu kurtarışla şimdiye dek yediği hatalı golleri biraz da olsa unutturduğuna inanıyorum.