Aklım, Lucescu'nun Fener derbisine sürdüğü onbire takılıp kaldı.
Tümer-Sergen yan yana oynuyor!
Ve yüreksiz Lucescu, bu cesareti Kadıköy cehenneminde gösteriyor.
Kendi adıma konuşuyorum... Bundan böyle Luca'yı eleştirirken yazacağım her kelime ve kuracağım her cümleye dikkat edeceğim.
Ve onu eleştirirken, doğru ve yanlışlarını kıyaslamadan, Luca'yı sehpaya doğru itmeyeceğim.
Daha daha...
Ve Lucescu'yu yazarken istatistiklere, rakamlara sırtımı çevirmeden, Beşiktaş gerçeğini hatırlayarak, eleştirimi insaf sınırları dışına taşırmayacağım.
Gerilere dönüp, bakıyorum...
Luca'nın Beşiktaş'ı, şimdiye dek hiçbir derbi kaybetmedi.
Luca'nın Beşiktaş'ı, şimdiye dek sadece bir derbide gol yedi.
Luca'nın Beşiktaş'ı, şimdiye dek oynadığı 50 lig maçında bir kez yenildi.
Luca'nın Beşiktaş'ı, şimdiye dek sadece iki kez arka arkaya iki lig maçında puan kaybetti. (Geçen sezon Göztepe- Trabzon, bu sezon Konya- F.Bahçe maçları)
Luca'nın Beşiktaş'ı, geçen sezon 14. haftada aldığı liderliği hiç bırakmadan sezon sonuna dek taşıdı ve şampiyonlukla süsledi.
Luca'nın Beşiktaş'ı, bu sezon 5. haftada yakaladığı liderliği, en yakın rakibinden 6 puan önde hala sürdürüyor.
*Ê*Ê*
İŞTE, böyle bir Beşiktaş yarattı Lucescu...
Ya, Beşiktaş'a kazandırdığı değerler?
Ligin en tempolu takımı.
Ligin en disiplinli takımı.
Ligin en istikrarlı takımı.
Ve güzel futbolun ilk adresi.
Daha daha...
Beşiktaş, spor sayfalarının manşetine sıçradı.
Beşiktaş, taraflı-tarafsız herkesin gönlüne girdi.
Ve bir Beşiktaş gerçeği doğdu.
*Ê*Ê*
BUNLARI hatırlamadan, Beşiktaş'a kazandırdığı değerleri es geçerek, Lucescu'yu eleştirmeyeceğim.
Ama yine de kafama takılanları, söylediğim gibi insaf sınırlarını aşmadan soracağım...
Şu derbide, öne geçtikten sonra Beşiktaş'ı 15 dakikalık F.Bahçe fırtınasından sağ-salim kurtarıp, karaya çıkartamaz mıydın?