Kurnaz Daum

BEŞİKTAŞ, zorluk derecesi üst düzeyde bir maç oynadı. Vücut ve ayaklar kupa için savaşırken, akılların bir köşesinde Galatasaray derbisinin heyecanı saklıydı.

Böylesine güç ve sıkı bir kupa gecesinde, Beşiktaş teknik-taktik ve fizik açıdan nasıl bir performans sergiledi, bir bakalım...

1-Daum, Yozgat maçının süper adamı ve golcüsü Ahmet Dursun'u oynatmadı. İlhan Mansız tek santrfordu ve Beşiktaş'ın oyun düzeni de 4-5-1 idi... Acaba, Daum yenilecek şok bir golden mi ürküyordu?

2-Daum'un, geride sağlam bir savunma duvarı örmesi normal karşılanabilir. Ancak, tek santrforla ilk yarıda rakip kalede, Baya'nın direkte patlayan şutundan başka hiçbir etkinlik üretemeyen Beşiktaş'ı, Yozgat maçındaki performansı ile kıyaslamak mümkün değildi.

3-Tempo, özellikle ilk yarıda düşüktü. Bu da, kontrollü oyundan kaynaklanıyordu. Tümer'in topla buluştuğu pozisyonlarda Beşiktaş'ın pas trafiği etkinlik kazanıyordu. Baya teknik yönden sınırlı da olsa, fizik açıdan Tümer'i rahatlatıyordu. Tayfur ise ön liberoda öncelikle savunmaya yönelik işlevleri hatasız uyguluyordu.



RİSKTEN KAÇTILAR

4-Beşiktaş, belki iyi oynamıyordu. Ancak, risk ve hatadan kaçarak rakibe fırsat vermiyordu. Myhre'nin kalesine gelen toplarda hiçbir tehlike ışığı görmüyordum. Ronaldo'nun katılımı ile bu iş daha da kolaylaşıyordu.

5-Evet, Beşiktaş tek santrforla oynuyordu. Ama maçın skorunu her an değiştirebilen İlhan Mansız gibi bir golcünün varlığına güveniyordu. Mansız'ın attığı gol fırsatçı kimliğinin bir örneğiydi. Ancak, Tümer'in yoktan yarattığı pozisyon, bilinen klasının bir ürünüydü.

6-Beşiktaş'ın ikinci yarıdaki tempo ve hücum hedefi ilk yarıya oranla çok yüksekti. Daum'un iki perdelik akıllı oyun kurgusu, G.Saray derbisi öncesi Beşiktaş'ı kupada finale koşturdu. Herhalde, G.Saray derbisinde de aynı filmi bir kez daha izleyeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları