BELKİ de dünyada hiçbir futbolcu, oynamadığı bir maçta böylesine eleştirilmedi. Ve kaçan fırsatların faturası, oynamayan bir futbolcuya kesilmedi...
Antep'te, İlhan Mansız'ın ardı ardına attığı iki golden sonra, akıllara hemen Prag faciası geldi. Ve Mansız'ın, Beşiktaş için ne denli gerekli olduğu gerçeği tüm ayrıntaları ile bir kez daha yaşandı.
Bu goller, Mansız'ın Chelsea maçında işlediği o büyük suçu unutturdu mu? Unuttursa da, asla affettirmedi... Başkalarını bilemem... Ben, elma ile armudu karıştırmayacağım. Ve bir türlü kabullenemediğim Prag yenilgisini her hatırlayışımda Mansız'a kızacağım.
H H H
Bana, ‘‘Beşiktaş'ın en iyisi kimdi?’’ diye sorsalar, yine İlhan Mansız'ı göstereceğim. Daha iyisi olsa da onu işaret edeceğim. Tümer'in nefis asistini berbat etmesine ve boş kale yerine topu direğe nişanlamasına rağmen, İlhan Mansız'ı oyunun kralı seçeceğim.
Müthiş bir kazanma hırsı ile doluydu. Her topu inanılmaz bir ısrar ve inançla kovaladı. Kendini rakipten iyi sakladı, her koştuğu yerde pozisyon bereketi yakaladı.
H H H
Beşiktaş, ilk 45 dakikada farkı 4'e çıkartabilirdi. Ve işini ilk yarıda bitirebilirdi. Ancak, ikinci golden sonra, kızmasınlar ama şımarıklığa kadar uzanan rahatlığın anlamını çözemedim...
Tümer'in her hareketi olumlu ve kaliteli idi. İbrahim Üzülmez'in ne zaman bayılacağını merakla bekledim. Aksine, koştukça açıldı ve bir 90 dakika daha oynayabileceğini adeta haykırdı.
Giunti, yine tek top ve garantili oynadı. Tayfur tam bir kaptandı... Takımına hakimdi, oyunu da başarılı ve güzeldi.
Cordoba mı... O, Türkiye liglerinin tartışmasız en iyi kalecisi. Dün yine mükemmel oynadı ve her hareketiyle kalitesini belgeledi.
H H H
Ve geliyorum, madalyonun diğer yüzüne... Bir takım bu kadar fırsat kaçırabilir mi? Ya da bu denli güzel oynarken, attıkları ile yetinip işi oluruna bırakır mı?
Beşiktaş bunların hepsini yaptı. Ancak, zaman zaman bilinen klasiklerini sergilerken, iyi futbolun ilk adresi olduğunu ve geçen sezon gibi nefis bir kasım ayı geçireceğinin sinyallerini yaktı. Üstelik, bu sinyallerin G.Saray maçı öncesi yanması, Beşiktaş için ne büyük avantaj... Öyle değil mi?