Komutanını tanı!..

G.SARAY, Körfez'de tabelaya astığı 2-0'lık skorla işi bitirdi ve 3. yıldızı da göğsüne taktı.

Selam sana Yüzbaşım...

Kimdi bu takımın komutanı?

Adı Mircea Lucescu...

Hani, şu yüreksiz Lucescu mu?

Kılığına kıyafetine sataştılar, G.Saray'a yakışmadığını söylediler.

Bilgisini, kültürünü eleştirdiler, yerden yere vurdular.

G.Saray'ı korkak oynattığını söylediler, yüreğinden yaraladılar.

Biten kariyerini G.Saray'da toparlamaya çalışıyor dediler.

Tepeden tırnağa karaladılar.

***

VE kazansa da başarıyı gizlemek için fantaziler ürettiler...

Bu takımı babam da şampiyon yapar...

Buraya bir nokta koyup, pazar gecesine dönüyorum. Kocaeli maçı sonrası havayı koklamak için G.Saray'ın karargahı Florya'ya doğru yürümeye başladım. Kalabalığın arasına karıştım ve söylenenleri birebir dinledim...

G.Saray'a yönelik her 3 kelimenin birinde Lucescu'nun adı geçiyordu. Ve giden yıldızları tek tek sıralayanlar, Lucescu'yu sevgi ile anıyorlardı...

Bu kadroyu şampiyon yaptı. Helal olsun.

***

YANİ, Luca'yı karalayanlara bir mesaj gönderiyorlardı...

Alışamasan da, Lucescu G.Saray'ın 15. şampiyonluğuna damgasını vuran teknik adam olarak anılacaktı...

Avrupa'da yaşattığı başarılar hiç unutulmayacaktı...

Ve G.Saray'ın göğsüne taktığı 3. yıldızdaki katkısı için alkışlanacaktı.

Hey, Lucescu'ya sırt çevirenler... Gerçeğe dön ve...

Komutanını tanı!

TRABZON GERÇEĞİ

HİÇ böylesine sıkıntılı bir dönem geçirmediler. 28 yıllık Birinci Lig yaşamlarında böylesine can derdine düşmediler.

Cumartesi günü Gençlerbirliği ile oynayacakları maç öncesi Trabzon sokaklarını çınlatan bir anons tüyler ürpertiyordu...

Ve hoparlördeki görevli Trabzonsporlu taraftarları maça davet ederken, adeta binbir acı içinde kıvranıyordu...

Ne diyecekti, nasıl söyleyecekti?

Trabzonspor düşme hattında. Gelin ve takımınıza destek verin.

Böyle mi söyleyecekti?

Söyleyemiyor ve evirip çeviriyordu...

Çünkü bu takım 6 kez Türkiye Ligi'ni kazanmıştı.

Bu takım, Türkiye Kupası'ndan Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Kupası'na kadar tüm başarıların onur ve keyfini yaşamıştı.

Bir gün yolunuz düşerse, taksiye atlayın ve Trabzon tesislerine gidin. Orada, odalara sığmayan, dışarlara taşan kupa ve onur plaketlerini görebilirsiniz...

Adresi de veriyorum...

Havaalanı altı, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri. Trabzon.

Bu adrese gidin ve Trabzon gerçeğini gözlerinizle görün...

Ve oradaki Trabzonspor ile şehir hoparlöründen anons edilen Trabzonspor arasındaki farkı görün...

Ne acı değil mi?

KORKU BELASI!

KISIR
bir haftayı geride bıraktık.

Ve sadece 17 golle yetindik.

Neden böyle oldu?

Bir yanda şampiyonluk endişesi, diğer tarafta kümede kalma savaşı ve bir de kupalara katılma telaşı...

Hepsi biraraya gelince, tatsız bir haftayla yetindik.

Yeni sezonda bol gollü haftalarda tekrar birlikte olmak dileğiyle...
Yazarın Tüm Yazıları