BİNLERCE taraftar, Beşiktaş'a nefis bir moral sofrası hazırlamıştı. Tribünlerden fışkıran coşku, Beşiktaş'ı hemen sonuca koşturacak kadar özendirici ve iticiydi.
Hele, İlhan Mansız'ın 7. dakikadaki şok golü, tribünleri bir anda adeta renk cümbüşüne boğuyordu. Her şey toz pembeydi... Ben de bir anda maçın bittiğini düşünenler arasına karıştım. Ve gelecekteki farklı bir skorun rahatlığına büründüm...
Oysa, gol sonrası Beşiktaş için sıkıntıların başladığı dakikalardı. Paslar yerini bulmuyor, gereksiz bir stres Beşiktaş'ı sıkıyor ve sıkıştırıyordu. İlk yarıda saydığım 16 faulün her biri söylediğim gibi Beşiktaş üzerindeki gereksiz baskının bir ürünüydü.
Pancu'nun ikinci yarıdaki çabasını bir kenara bırakıyorum. İlk kez sevimsiz ve etkisiz bir 45 dakika tamamlıyordu. Yasin'in samimi gayreti, iyi oynamasına yetmiyordu.
***
Tabeladaki skor, Beşiktaş'ı bir üst tura taşıyabilirdi. Ancak, sahadaki oyun ürkütüyor ve korkutuyordu.
Lucescu'nun ikinci yarıya Pascal'la başlaması gerekli ve akılcı bir davranıştı. Çünkü, Beşiktaş hücumda zorlanıyor ve İlhan Mansız'ın rakip yarı alandaki yalnızlığı, beklenen golü geciktiriyordu.
Bir ara düşündüm... Beşiktaş yakaladığı skoru korumak gibi bir saplantının yanlışlığına mı gömülmüştü...
Acaba, İspanya'da, özellikle son 30 dakikadaki ürkek davranışını İnönü'de de tekrarlamak gibi bir gaflete mi yönelmişti...
Orta sahadan tek olumlu top çıkmıyordu. Oyunun yükü Ali Eren-Ronaldo-Zago'dan oluşan savunma ile kaledeki Cordoba'nın üzerine yıkılmıştı.
***
Beşiktaş'ı, ancak ikinci bir gol rahatlatabilirdi. Veya Alaves'in direnişini kırabilirdi...
Yanlış yorumlamak istemem. Beşiktaş'ı böyle oynamaya zorlayan kenar yönetiminin planı olabilir miydi? Daha doğrusu, macerayı sevmeyen muhafazakar Lucescu'nun talimatı mı Beşiktaş'ı böylesine pasif bir mücadeleye itiyordu.
Maçı herkes gibi bu duygularla izledim. Ve yine herkes gibi sevinci ve korkuyu birlikte yaşayarak 90 dakikayı bitirecek düdüğü bekledim.
Sonuç... Kimseye kızamıyorum. Ne kötü oynayan Beşiktaş'a, ne de kötü oynatan Lucescu'ya. Hatta, çılgın İlhan Mansız'a... Çünkü, kazandılar ve turu geçtiler.