DÜŞÜNMEK bile istemiyordum. Beşiktaş tarihine bir kara leke gibi düşecek kötü bir sonucu, düşüncelerimden adeta kovuyordum.
Beşiktaş, özellikleri sınırlı, sade ve sınıfsız Sarajevo'yu evinde yenip, turu geçmeliydi...
Ve kolay bir maç yazacağımı biliyordum. Üstelik, oyunun başlangıç bölümünde Beşiktaş'ın yakaladığı gol, sanki yanılmadığımı doğruluyordu.
Lucescu oyun kurgusunda, savunma ve hücum işlevlerini dengede tutmaya özen gösteriyordu. Ancak, Beşiktaş'ın hücum iştahı daha ağır basıyordu. Ataklarda, Sergen-Ahmet Dursun ve Pancu'nun oluşturduğu hücum mangasına, özellikle sol kanatta İbrahim de katılıyordu.
Golden sonra Ahmet Dursun'un yakaladığı iki fırsat, Beşiktaş için erken gelen bir tur garantisi olabilirdi. Ahmet Dursun her ikisini de sorumsuzca harcadı...
Lucescu, rakip atakları yine orta sahanın göbeğine yerleştirdiği Yasin-Tayfur ikilisiyle kontrola alıyordu. Ve Beşiktaş, sahanın geniş alanlarına taşıdığı pres ısrarı ile rakibe düşünme ve oynama fırsatı vermiyordu. Oyunun rengi İbrahim'in golünden sonra iyice belirlendi. Bir ara sağıma soluma baktım... 2-0'dan sonra İstanbul'daki benzeri skoru hatırlayıp, işin henüz bitmediğini savunanlarda bile, olağanüstü bir keyif ve rahatlamayı kolayca gözlemliyordum.
Daniel Pancu, herkesten farklı oynuyordu. Savunma ve hücum hevesini hep dengeleyerek, özveri dolu bir performans sergiliyordu.
Sergen, hiç yorulmadan ve de pek koşmadan gollük ve kalite paslar dağıtıyordu. Ve yarattığı penaltı pozisyonunda yine klasını konuştururken, seyredene zevk ve keyif veriyordu. İbrahim için belki de ilk kez böylesine sıcak kelimeler sıralayacağım. Oyundan hiç düşmedi İbrahim... Ve iki kişilik koşarken, rakipten çaldığı her topu olumlu kullandı.
Ali Eren-Ronaldo ve Zago'nun oluşturduğu savunma üçlüsü sade ve risksiz oynamayı yeğledi. Ali Eren'in kademe anlayışı, savunma bütünlüğünün dağıldığı pozisyonlarda hemen imdada yetişiyordu.
Cordoba için kısa bir not düşeceğim... 64. dakikada köşeden çıkardığı gollük bir şuttaki kurtarışı ile üzerindeki şüpheleri iyice dağıtıyordu...
Beşiktaş dün gece turu rahat geçti. Dilerim diğer turlarda da aynı beceriyi tekrarlar...