ÖNÜMDE bir yığın rakamlar... Servis arkadaşım Güney Barış, 3 Büyüklerin son 5 yıllık panoramasını sabırlı ve inatçı bir performansla araştırıp kağıtlara dökmüş.
Her bir rakam insanı adım adım Anadolu'ya götürüyordu. Ve her bir rakam 3 Büyüklerin şampiyonluk yarışında Anadolu takımlarına son 5 yılda bıraktığı kayıp puanların bilançosunu gözler önüne seriyordu... İşte rakamlarla 3 Büyükler ve Anadolu.
Bu sezonun deplasman kralı Beşiktaş, son 5 sezonda Anadolu takımları ile oynadığı 146 maçta toplam 138 puan yitirmiş. Bu da yüzde 31'lik bir rakamla örtüşüyor.
Daha sade bir dille söyleyeyim... Anadolu, son 5 yılda 3 Büyükler içinde en çok puanı Beşiktaş'tan almış... Hele hele 1997-98 sezonunda Anadolu adeta Beşiktaş'ın kanını emmiş... Hemen arşivleri karıştırdım, Toshack dönemine rastlayan bu sezonda Beşiktaş'ın Anadolu takımlarına kaptırdığı puanlar yüzde 51'lere ulaşıyor.
Evet, bu korkunç kayıbın suçlusu Benjamin Toshack...
Beşiktaş'ın Anadolu takımları karşısında en başarılı dönemi 1999-2000 sezonuna rastlıyor. Yani, Briegel'in Beşiktaş'ta teknik adamlığa soyunduğu yıllar... Beşiktaş'ın bu sezonda Anadolu takımlarına kaptırdığı puan yüzdesi sadece 17...
İŞİN KAYMAĞI
Anadolu, Beşiktaş'tan sonra en çok F.Bahçe'nin kaymağını yemiş... Son 5 yılda F.Bahçe puanların yüzde 28'ini Anadolu takımlarına kaptırmış. Yine son 5 yılda F.Bahçe'nin Anadolu takımları karşısında yaşadığı en kötü sezon 1999-00 yıllarına rastlıyor. Puan kaybı yüzde 42'lere varıyor.
Bu dönemin teknik direktörleri Rıdvan Dilmen- Zdenek Zeman ve Turhan Sofuoğlu ...
Ancak, Rıdvan Dilmen yine bu dönemde Anadolu takımlarına karşı oynadığı 5 maçın 3'ünü kazanıp, 2'sinde berabere kalırken Zeman, 48'lik gibi bir yüzde ile kötü bir performans çiziyordu. Derbi kahramanı Sofuoğlu ise, oynadığı 16 maçın 5'inde yeniliyor, 3'ünü de berabere bitiriyordu. O da yüzde 43 ile Anadolu takımları karşısında silik kalıyordu.
F.Bahçe, Anadolu takımlarına karşı en başarılı dönemini 1998-99 yıllarında yaşamış. Yitirdiği puanların rakamsal dili sadece yüzde 21...
Bu başarılı dönemin teknik adamı Joachim Löw...
3 Büyükler arasında Anadolu takımlarına en az puan kaptıran takım G.Saray. Kaptırdığı puan yüzdesi 22...
G.Saray'ın Anadolu takımlarına karşı en başarılı dönemi 1997-98 sezonuna rastlıyor. Kayıp puan yüzdesi 21...
Bu dönemin teknik adamı Fatih Terim...
Ve G.Saray'ın en çok puan kaptırdığı dönem ise, bu sezonda gerçekleşti... Yitirilen puan yüzdesi 26...
Bu dönemin teknik adamı ise, Mircea Lucescu...
Evet, sıraladığım bir yığın rakamlar ve bir gerçek... Bunlar neyi anlatıyor...
Eğer şampiyonluğa oynuyorsan, yolun Anadolu'dan geçer!
PERDE ARKASI
Türkiye Ligleri'nin yaklaşık 43 yıllık mazisinde bir yığın ilginç olay yaşadım. Şimdi her birinin silik yüzünü birer anı olarak hatırlamaya çalışıyorum. Ancak görüyorum ki, hiçbiri beni ‘‘Gece yarısı idmanı’’ kadar etkileyip, şaşırtmamış...
Diğerlerini hemen bir kenara itiyorum ve de bu olayı kelimelere döküyorum...
5 saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Samandıra'ya dönen F.Bahçe kafilesini bir sürpriz bekliyordu. Alman teknik direktör Lorant, otobüsten inen F.Bahçeli futbolcuları tek tek idman sahasına yönlendiriyor ve bir çalışma yaptırıyordu. Buna, ter idmanı diyenlere kulak asmayın.
Bunun adı ceza idmanıydı.
Yine Lorant'ın maçtan sonra sarfettiği şu sözlere de pek inanmayın...
Bir kişi var ki, ona çok öfkeliyim.
Bu kişinin söylendiği gibi hakem Mustafa Çulcu olmadığını da bilin...
Lorant'ın öfkesi son saniye golü yiyen takımınaydı.
İşte, gece saat 3'te Samandıra'da yapılan idmanın perde arkasında bu gerçek saklıydı... Ve son saniye golü belli etmese de Lorant'ı adeta çıldırtmıştı...