MAÇTAN sonra kafam iki elimin arasında F.Bahçe için neler yazabileceğimi düşünürken, arkadaşım Atılay Kayaoğlu'nun feryadı imdadıma yetişti...
‘‘Andersonn oyuna girdi de iki kare fotoğraf çekecek pozisyon bulduk’’
Onun ağzından dökülen sitem dolu kelimeler, F.Bahçe'nin dünkü halini anlatabilecek en kolay ve kestirme yoldu. Ve bu yola girerek, F.Bahçe'nin Güngören'deki doksan dakikalık yaşamını gözlerimde canlandırmaya başladım...
Bir hafta önce, Samsunspor maçının kahramanlarından herbiri İstanbulspor karşısında dökülüyordu. Bakışlarımı ısrarla Serhat'a dikmiştim. Samsun maçında kalemlerimize bal damlatan gence hiç benzemiyordu. Yanında oynayan Oktay ile birlikte müthiş bir düşünce ve uyum kopukluğu yaşıyorlardı.
Sahanın her bir köşesinde aradığım Samsun maçının diri ve fırsatçı Revivo'sunu hiç bir yerde göremiyordum. F.Bahçe 3 forvetle oynuyordu. Ancak, ilk 24 dakikaya damgasını vuran ve seyirciyi heyecanlandıran tek F.Bahçe atağına rastlamıyordum...
Yine net çizgilerle görebiliyordum... F.Bahçe'nin ilk yarıda sağ kanattan Mert Meriç, Lazetiç ve zaman zaman Revivo ile geliştirdiği sayısız ataklarda bir şeyin eksikliği hissediliyordu.
ÇARŞAMBA GECESİ
Yusuf niye kenarda oturuyordu? Samsun maçında rakibin kalabalık savunma duvarını yıkan, etkili çalımları ile F.Bahçe'yi bu kanattan pozisyon zenginliğine taşıyan Yusuf'un oyunda olmayışına bir anlam veremiyordum.
Ve İstanbulspor'un golünde F.Bahçe defansının hazırlıksız yakalanışındaki suçu tüm savunma adamlarına yüklüyorum. Bir ara gözüme Samsun maçının kahramanlarından Ümit Özat takıldı. Pasif ve etkisiz bir görüntü içindeydi. F.Bahçe'yi rakip alana taşıyacak sürpriz çıkışlarını unutmuş gibiydi. Kendini dar bir alana sıkıştırmış, adeta İstanbulspor'un seyrek atakları ile oyalanıyordu. Ve Denizli oyunun bitimine 25 dakika kala Yusuf'u oyuna alıyordu.
Düşünüyorum... Yusuf oyuna Andersonn ile birlikte girseydi, kanatlardan İsveçli'nin tarzına ve stiline daha uygun toplar gelmez miydi? F.Bahçe dün, tahminlerin ve beklentilerin çok ötesinde kötü oynadı. Aklıma çarşamba gecesi oynayacağı Glasgov Rangers maçı geldi. Kötü oyunun bir mazereti olmalıydı.
F.Bahçe takım olarak Güngörende'ydi. Ama kafası ve aklı çarşamba gecesine takılmıştı. O gece izleyeceğim F.Bahçe, Göngören'deki kadar kötü olmayacak.