İnancı gördüm

İYİ seçilmiş bir maçtı. Çabuk düşünen ve hızlı oynayan bir rakip karşısında testten geçecektik.

Fatih Terim de sahaya benzeri sistemi uygulayacak bir onbir sürdü. Fransızlarla kafa kafaya oynamayı göze almıştık.

Kadroda hücum özellikli isimler çoğunluktaydı. Ve millilerin oyun ciddiyeti ve hırsı da Azerbaycan maçından farklıydı.

Böyle bir hevesle başladığımız oyunun 37.dakikasında bizim için her şey bir anda bitti. İbrahim Üzülmez’in Anelka’yı kaçırdığı pozisyon ve yarattığı penaltı düşünce ve planlarımızın iflasıydı.

İlk 45 dakikanın geri kalan dakikaları cesaretle başladığımız bir oyunun korkuya dönüşümüydü.

Oysa, kırmızı kart olayına dek yakaladığımız pozisyon sayısı Fransızlarla eşitti. Tuncay’ın Arda’ya çıkarttığı nefis pas... Hemen ardından Arda’nın Mevlüt’a hazırladığı pozisyon, oyunda varlığımızı hissettirdiğimiz anlardı.

10 kişi kaldıktan sonra Terim’in Mevlüt’ü kenara alıp, Eren’i savunmanın göbeğine koyması. Ve Balta’yı da Anelka’nın üzerine göndermesi gerekli bir değişimdi.

Yine de düşündüm... Anelka karşısında çabuk yıpranan ve kontrolde sıkıntılar çeken İbrahim Üzülmez’i daha önce kenara almak belki de oyunun kaderini farklı bir konuma taşıyabilirdi.

* * *

OYUNUN final bölümüne farklı duygularla başladık. En azından korkularmızdan kurtulduk. 10 kişi ile savaşmak gibi bir zorunluluğu kabullendik.

Hani, söyledikleri gibi korkunun ecele yararı olmadığını düşünüp, oyuna asıldık. Halil-Semih Şentürk değişikliği en azından hücumdaki pozisyonumuzu değiştirdi. Oyundaki Fransız egemenliğine karşın, eksik kadro ile hücum hevesimiz gerçekten önemliydi.

Oyunun genelini gözlerimde canlandırıyorum. Eksik kadro ile rakibe bayağı direnmişiz. Ve eksik kadro ile skoru tek sayıda tutmayı becermişiz.

Yine oyunda varlıklarını hissettiren bir kaç isimi hatırlamaya çalışıyorum. Beklediğimden daha fazla... Tuncay Şanlı’nın ikinci yarıdaki direnişi. Hakan Balta’nın akıllı ve dengeli oyunu. Kaleci Volkan Demirel’in kurtardığı 5 pozisyon...

Diğerlerine bakıyorum. Genç Nuri’nin rahat ve inançlı davranışları, Arda’nın ve Semih’in ikinci yarıdaki çabaları...Belki de özel bir maç, hele hele sezon sonu için alışılmışın ötesinde bir davranıştı.

* * *

FATİH TERİM, eleme grubunda oynayacağımız 4 maçın herbirini kazanacak güçte olduğumuzu söylüyor. Bunun da ötesinde kamptaki havayı anlatırken, futbolcuların Dünya kupasına gitme arzusunu sevinçle dile getiriyor.

Böyle bir isteğin hırsını dün gece gördüm. Eksik kadro ile güçlü Fransızların karşısına dikilen millilerin oyun ciddiyeti ve gayretini herkes gibi beğendim.

Bu takıma Servet ve Hamit gibi isimlerin de katılacağını düşünerek, umudumu hep diri tutuyorum.
Yazarın Tüm Yazıları